31 Aralık 2014 Çarşamba

Haşhaşlı Şekerpare

Dün bütün gün yağan kar bana yaradı. İşten bir saat erken çıktık, kar daha da bastırırsa zorlanmayalım diye. Erken çıkmanın fırsatını bilen ben tabii ki bunu değerlendirmenin peşindeydim. Epeydir canım şerbetli tatlı istiyordu, açıkçası tulumba tatlısı istiyordu. Ama taze taze yapılmışına rastlamam eve gidip gelirken zor olduğundan erteliyordum. Akşam da eve girer girmez verdiğim bir kararla tatlı yapmaya koyuldum. Daha önce de çok rastladığım Haşhaşlı Şekerpare'yi deneyecektim ama evde irmik yoktu, haşhaşı dışına bulamaktansa, hamurun içine eklemeye karar verdim. Çok güzel, kıyır kıyır, çıtır çıtır şekerparelerim oldu :) Dolayısıyla yılbaşı tatlımız da hazırlanmış oldu :)
Haşhaşlı Şekerpare
Malzemeler
1 yumurta
150 gr margarin veya tereyağı
2 yemek kaşığı tozşeker
1,5 yemek kaşığı haşhaş tohumu (ben sarı haşhaş kullandım)
Yarım paket kabartma tozu
Yarım paket vanilya

Üzerine sürmek için yumurta sarısı
Un
Şerbeti için
2 su brd. su
1,5 su brd. tozşeker
Birkaç damla limon suyu

Yapılışı
  • Öncelikle şerbet için su ve şekeri bir tencereye koyup kaynatın. Altını kapatın, limon suyu damlatıp soğumaya bırakın.
  • Yumurta, tozşeker ve yağı mikserle, yağ minik parçalara ayrılana dek çırpın.
  • 1 su brd. un, haşhaş, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.
  • Azar azar un ilave ederek yumuşacık bir hamur olana dek yoğurun. (çok unlu, kuru bir hamur olmayacak)
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde yuvarlayın. Yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Bu ölçüde hamurdan 17 parça çıktı.
  • Şekerparelerin üzerine yumurta sarısı sürüp, ceviz parçası veya fındık batırın.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirin.
  • Pişen şekerpareleri fırından çıkarıp soğuyan şerbete atın. 10-15 sn.şerbette tutup servis tabağına dizin.
  • Kalan şerbeti üzerlerine gezdirin.
Afiyet olsun.

2013, 2014 derken 2015 de geldi işte. Çooook çabuk geçti bu üç yıl benim için. Çok şükür kötü şeyler yaşamadık, umarım önümüzdeki günlerde de sağlığımız, huzurumuz yerinde olur. Tüm sevdiklerime, tüm blog arkadaşlarıma iyi bir yıl dilerim. Sağlıklı, mutlu, huzurlu, kötülüklerin olmadığı yıllara..
Görüşmek üzere ❤

29 Aralık 2014 Pazartesi

DIY: El yapımı hediye fikirleri..

Bu zamana kadar çok fazla hediye veremedim sevdiklerime. Doğum günleri dışında pek de vakit ayırmadım doğrusu hediye işine. Gönlüm çok geniş ancak bütçem elverdiği müddetçe elbette. Şimdilerde beni zorlamayacak ufak hediyeler vermeye çalışsam da her birine yetişemiyorum.
Yani annemle babam biraz daha ileri görüşlü olup bir sürü çocuk yapmadan önce düşünselermiş keşke :) Hem o kadar kardeş, hem de onlardan olan yeğenleri de düşününce, benim binlerce lira kazanıyor olmam gerekiyor herkese bol bol hediyeler verebilmek için :)
Ama şöyle dönüp bakınca, birinin yüzünde, onu düşündüğüm için beliren mutluluğu görmek için bir sürü para harcamama gerek yok. Yapabildiğimin en iyisini yapıp, zaman ve emek harcayarak gülümsetebilirim sevdiklerimi. Baktıklarında beni hatırlatacak, ufak da olsa hediyeler verebilirim. Zaten hediyenin amacı da bu değil midir?
Bu yeni yılı fırsat bilip çok önceden başladım hazırlıklarıma. Öyle ki hediye edeceğim eşyalardan önce paketlerini hazırladım :) Belki benim bu hazırlıklarım sizlere de ilham olabilir diyerek hazırladığım ufaklıkları göstereceğim. Aslında sahiplerine ulaştıktan sonra paylaşacaktım, sürpiz olsun diye ama, ilham perisini sizlere yollayabilmek için bu riske girmeyi göze aldım.
Bana ilham verenler bu çizimler oldu. Ufak ufak, işyerinde vakit öldürmek için çizdiğim kızlarımı kitap ayraçlarına çevirmek aklıma düştüğünde, bunların yanına başka bir şeyler daha yapıp bizimkilere hediye etmeliyim diye düşündüm.
Tchibo'dan aldığım renkli kalemlerle, kalın kağıtlara sevimli resimler çizip ayraç şeklinde kestim. Renkli deriler, ipler ve boncuklarla süsleyip püsledim. Bakmaya kıyamadığım, benim için çok kıymetli olan kızlarım :) Sahipleri umarım onlara iyi bakarlar :)
Not defterlerim nasıl olmuş? Yine beyaz A4 kağıdı ve Kraft kağıtlarını aynı boyda keserek kendim hazırladığım not defterlerim. Kalın kağıtlarla yaptığım kapaklarını ve iç sayfalarını, yine kendi yaptığım kalp ve kaktüs damgalarıyla süsledim. Bu defterler çok küçükler, çanta, hatta cüzdan boyu. İçine sevdikleri veya o an not almak istedikleri sözleri not almaları için.
Bunlar da "ring dishes" diye geçiyor. Komidin üzerinde veya banyoda lavabo önünde, yüzükleri veya küpeleri koyabilecekleri minik tabaklar. Havayla kuruyan kilden yaptım. Dantel bir peçeteyi üzerlerine bastırarak şekil verdim, altın sarısı ve beyazla boyadım. Son hallerini fotoğraflayamadım ayrı ayrı. Fıstık ezmeli kurabiyelerimi fotoğraflarken kullanmıştım onları.
Bunlar da, yaparken en çok keyif aldığım saksı süsleri. Evet, kaktüslere sardım :)
Yine kilden hazırladığım bu süsler oldukça basit. Kilden küçük parçalar koparıp şekil veriyorsunuz, bir kürdan batırıp bir gece kuruttuktan sonra, üzerine istediğiniz şekli, yazıyı, resmi, hatta dekupajı yapıp kurutuyorsunuz. Sonra gerekirse vernikliyorsunuz. İşte bu kadar :) Ben sudan etkilenmeyen kalemlerle şekiller çizdim ve akrilik boyalar kullandım.
Bunları yaparken birkaç yerden esinlenmiş olmalıyım. Birincisi Alisa Burke'ün 'garden markers'ları, diğeri de bu dekupajla süslenmiş hediye tagleri. Bir-iki fotoğraf daha esin kaynağım arasında olabilir ama o kadar çok dolaştım ki fikirler için kafam allak bullak. Ama ana esin kaynağım bu ikisi. Özellikle Alisa Burke'ten çok yararlanıyorum bu tür DIY çalışmaları için. Kendisi harika bir sanatçı.
Bunlar da yine aynı şekilde yaptığım ve arkalarına mıknatıs yapıştırarak magnetlara dönüştürdüğüm süsler. Yaparken çok keyif aldığım, saatlerimi harcadığım bu çalışmalar benim için çok kıymetliler. O yüzden onları sevdiklerime vermek de büyük mutluluk benim için.
Dedim ya, hediyelerden önce paketleri hazırdı :) İşte bunlar da yine kendim süslediğim, hediyelerimi paketlemede kullandığım kağıtlarım. Silgileri maket bıçağıyla keserek oluşturduğum damgalar için de Pinterest'te gördüğüm, şu ve şu fotoğraflardan esinlendim.
Bu da çalışırken ortalığı nasıl dağıttığımı gösteren bir kare :)
İşte böyle.. Ben mutluyum, umarım bunları alanlar da mutlu olurlar. Çam sakızı, çoban armağanı, el emeği, göz nuru hatıralar.
 
Yeni yıla girmeden önce tekrar görüşeceğimizi düşünüyorum ama olur da görüşemezsek, hepiniz mutlu, sevdiklerinizle birlikte, sağlıkla, kahkahalarla geçireceğiniz bir yıl dilerim. Umarım 2015 yılı herkese ve ülkemize hayırlı olur.
İyi yıllar..
 
 


24 Aralık 2014 Çarşamba

DIY/ Kendin Yap : Renkli Bantlarla Etamin Görünümlü Geyik Kafası Yapımı

Merhaba tekrar.
Bu ara sık görüşeceğiz sanki :))
Geçtiğimiz hafta sonu o kadar işin arasında, odamdaki duvara yaptığım bu geyik kafası süsünü paylaşmak istedim. Pinterest'te gördüğüm bir fotoğraftan yola çıkarak yaptığım bu çalışma, odalarınıza farklı bir hava katmak için, duvarları süslemek için veya büyük bir çerçeve içerisine yapılıp asılabilecek, kolay bir çalışma. Kolay derken tabii ki simetriye dikkat etmek gerektiğinden biraz zorlayabiliyor insanı. Bir de duvar delmeyi veya çerçeve gerektirmeyen bir çalışma olduğu için çok çekici tabii ki :)
Ben odamda, yatağımın yanındaki kolona yaptım. Ama salon için de düşünmüyor değilim :) Geyik kafası yaptım ben ama başka birçok şekil de yapılabilir.
Ben 5mm genişliğinde, koyu pembe renk, kağıt bant kullandım.
Bu çalışmaya başlarken bantlarınızı uygun büyüklüklerde kesip kolay ulaşabileceğiniz bir yere yapıştırın. Ben yukarıda göründüğü üzere duvarın kenarına yapıştırdım.
5mm genişliğindeki bant için 20 - 23 mm arası uzunlukta kesmeniz gerekiyor bantlarınızı. Daha uzunu veya kısası hoş görünmeyecek, şekli bozacaktır. Daha geniş bantlarla yapacağınız çalışmalar için keseceğiniz uzunluğu deneme-yanılma ile bulmalısınız.
Geyik kafası şekli için göründüğü gibi en geniş kısımdan başlayarak, yapacağım alana ortaladım şekli.
Yapmayı düşüneceklere kolaylıklar dilerim.
görüşmek üzere.

23 Aralık 2014 Salı

Fıstık Ezmeli Kurabiye

Bu aralar bin parçaya bölündüm. Aklımda öyle çok şey var ki, her birini yapmaya kalkıyorum ve her birini de yarım bırakıyorum. Çünkü hazır hevesim varken hepsini gerçekleştirmek istiyorum. Ama bu hevesle hiç biri yarım kalmayacak gibi. Bir kısmını bitirdim bile. Önce odamın duvarına bir süsleme yaptım. Yakında buraya yazacağım. Bir yandan Defne'nin oyuncak bebek evine minicik eşyalar yapıyorum. Bir yandan yılbaşı hediyelerini hazırlıyorum. Sevdiklerime benden hatıra olacak, ufak hediyeler hazırlıyorum. bu hafta sonum evde çok yoğun geçti dolayısıyla. Mutfakla pek ilgilenmedim. Ama Pazar akşamı -hatta gecesi diyeyim :P çünkü saate baktığımda 10'u çoktan geçmişti, nefis bir kurabiye yaptım. Doğru dürüst akşam yemeği yemediğim için canım acayip şekilde kurabiye çekti. Şöyle bir bakınınca Pinterest'e, ne yapmam gerektiğini buldum. İşte bu kurabiyelerin görüntüsü beni mest etti. Ben tabi tozşekere bulanmış şeyleri yiyemediğim için o aşamayı geçtim. Ama nasıl bu kadar güzel kurabiyeler çıktığına şaşırarak ve kendimi durdurmaya çalışarak sıcağı çıkar çıkmaz bir iki tane yedim. Tamam, 4 tane de olabilir^^ Fıstık ezmesi seviyorsanız bu lezzetten ve keyiften mahrum kalmamanız için şiddetle tavsiye ediyorum bu tarifi. Ama az yapın, tarifteki miktarda. Az dediğim yine 16 tane çıkıyor. Ama iki katı yapmayın. O gün pişsin ve bitsin. Ertesi güne de güzel oluyor ama o ilk piştiği hali gibi kıyır kıyır olmuyor. Kıvamını anlatamam, yok gibi, böyle fıstık ezmesi yiyormuşsunuz gibi, brownie gibi, ağızda eriyor gibi, gibi gibi, yemeniz lazım yani. Çok övdüm biliyorum ama güzel olmayan şeyi övmem ben. Pratik de..
Fıstık Ezmeli Kurabiye
Malzemeler 15-18 adet
1/4 cup fıstık ezmesi
2 yemek kaşığı tereyağı / margarin
1/2 cup esmer şeker
1 yumurta
3/4 cup un
Yarım çay kaşığı kabartma tozu
2 yemek kaşığı tozşeker, kurabiyeleri yuvarlamak için
 
Yapılışı
  • Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakın.
  • Fıstık ezmesi ve yağı mikserle derin bir kapta çırpın.
  • Yumurtayı ve esmer şekeri ekleyip çırpmaya devam edin.
  • Ayrı bir kapta un ve kabartma tozunu karıştırıp yumurtalı karışıma ekleyin ve iyice çırpın.
  • Hamur cıvık ve yapışkan olacak. Eğer tozşekerde yuvarlayacaksanız, hamuru yarım saat buzdolabında bekletip kaşıkla alarak tozşekere atın ve hafifçe çevirerek yuvarlayın.
  • Eğer tozşekere bulamayacaksanız birer tatlı kaşığı hamuru, diğer bir tatlı kaşığının yardımı ile yağlı kağıt serili tepsiye, birkaç cm aralık bırakarak yerleştirin.
  • Çok dışarı doğru çıkan hamur uçlarını parmaklarınızla şekillendirebilirsiniz.
  • Isınan fırında 10-12 dk pişirin. Kurabiyelerin üstleri çatlayacak ve altları çok hafif kahverengileşmiş olacak, unutmayın bu kurabiyeler sıcakken kek gibi çok yumuşak olacaklar. Soğudukça kıyır kıyır bir hale gelecek, ama hala kek, brownie gibi bir yapısı olacak.
 
Afiyet olsun..
 

18 Aralık 2014 Perşembe

Körili Karnabahar Çorbası / Yazmak..

Bugün biraz hikaye yazasım geldi, ilginçtir. Havadan mıdır, içtiğim sudan mıdır :) Biraz karaladım da. Aslında hiç bir zaman yazma konusunda iyi olmadım. Küçükken okulda kompozisyon dersimiz olurdu ve ben her zaman bocalardım. Giriş, gelişme, sonuçtan oluşsun, kısa birkaç cümle yer alsın diye sallardım sonunda da. Ama hiç bir zaman da kötü notlar almadım yazdıklarımdan. Hele şiir.. Hiç beceremem şiir yazmayı. Kuzenim bu konuda çok iyiydi. Bir kitap çıkarmaktı hayali o zamanlar. Bir sürü şiir yazar ve bana gösterirdi onlara gittiğimizde. Çok özenirdim ama beceremezdim de. Gerçi şiir fanı olmadım hiç. Okumam da öyle. Ama kuzenimle yazdığımız bir şiir vardı. Onun adı ve benim adıma göre uydurduğumuz, Mehtap ve Deniz isimli :)
Büyüyüp çeşitli kitaplarla haşır neşir olduktan sonra yazmak da ilgi çekici geldi. Ama iki kelimeyi bir araya getirmek, hayal gücümü zorlayıp, yoğunlaşmak zor geldiği için pek de üstelemedim bu ilgiyi. Burada bloğumda yazacak bir şeyler bulmak bile bazen öyle zor oluyor ki, hikaye yazayım diye otursam hiç çıkamam işin içinden. Zaten bundan da eksik olayım değil mi :) Her bir şeye elimi atıyorum ama her biri de yarım yamalak kalıyor. Neyse, ben kalem işleriyle uğraşmayım, o konuda çok iyi olanları okuyarak devam edeyim işime, el becerilerinde ilerleteyim kendimi deyip hemencecik bitirdim hikayemi.
Geçenlerde aklıma karnabahar çorbası düştü. Ama bir türlü fırsat olmadı yapmaya. Ya ablamlara gittik yemeğe, ya da dışarıda yedim. En sonunda salı akşamı girdim mutfağa, sırf bu çorba için. Tarif araştırması yaparken de en çok bu fotoğraf ve tariften etkilendim. Genelde tarife sadık kalarak çok leziz bir çorba yaptım. Koskoca bir kaseyi devirdim o akşam.

Körili Karnabahar Çorbası
Malzemeler
Yarım baş karnabahar
1 küçük patates
1 küçük soğan
2 diş sarımsak
1 cm genişliğinde zencefil dilimi
Yarım çay kaşığı köri
Kimyon, kişniş (isteğe göre)
2 cup tavuk suyu veya sebze suyu / yoksa kaynamış su
3 cup kaynamış su
Tuz
1-2 yemek kaşığı sıvıyağ veya tereyağ

Yapılışı
  • Orta boy bir tencerede yağı ısıtın. Ufak parçalara kesilmiş soğanı hafif kavurun.
  • Zencefili ve sarımsağı soyup ince ince dilimleyin. Tencereye ekleyip karıştırın.
  • Karnabaharı çiçeklerine ayırın, patatesi soyup birkaç parçaya kesin ve tencereye koyup karıştırın.
  • Tavuk suyunu ve 2 cup kadar kaynamış suyu ilave edin. Son olarak köri, kimyon, kişniş ve tuzunu ekleyip karıştırın. Kapağını kapatıp kısık ateşte pişirin. Karnabaharlar ve patatesler pişince el blenderı ile tane kalmayacak şekilde çekin. Bir iki tık tekrar kaynatıp altını kapatabilirsiniz.
  • 2 dilim ekmeği minik karelere kesip 1 kaşık tereyağını erittiğiniz tavada rendelenmiş 1 diş sarımsak ile kızartın. Çorbalarınızın üzerine koyup servis edebilirsiniz.
NOT: Biraz koyu bir çorba oluyor. Kendi zevkinize göre su ekleme/ çıkarmasıyla yoğunluğunu ayarlayabilirsiniz.
Afiyet olsun..

Görüşmek üzere.

16 Aralık 2014 Salı

Cevizli, Soğanlı Ravioli

Bu aralar buraya pek uğrayamadım. Aslında hep aklımda ama akşam eve gidince yorgun hissediyorum ve mıymıylığım tutuyor :) Oyun oynayıp, dizi seyredip yatıyorum. Ya da bu aralar sardığım çizimleri, boyamaları yapıyorum. Haftasonları da mutfağa giriyorum. Işığı ancak o zaman buluyorum çünkü :) Bugün de, yine bir haftasonunda yapılan bir tarif geliyor. Aslında bu önceden denediğim bir tarifin değişmiş hali. Ravioli ve Kısıklı'daki, ünlü Hıngal'da yediğim cevizli ve soğanlı hıngalı birleştirip cevizli, soğanlı ravioli yaptım :) Bu tarifi de sırf Tchibo'dan aldığım ravioli kalıplarını kullanmak için yaptım tabii ki :)) Geçen sefer denediğimde iç malzemeden emin değildim.
Bu sefer birkaç eklemeyle birlikte, çok güzel bir iç malzeme hazırladım. Bakalım siz de beğenecek misiniz :)

Cevizli, Soğanlı Ravioli
Malzemeler (3-4 porsiyon)
Hamur için:
2 yumurta
Un
Tuz
Gerekirse 1 yemek kaşığı su
İç Harç için:
2 orta boy soğan
1 çay kaşığı tozşeker
1 çay brd. dövülmüş ceviz içi
1 paket dolmalık fıstık
1/2 çay brd. kuş üzümü
Tarçın, yenibahar
Tuz
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Servis İçin:
1 kase yoğurt
Tuz, sarımsak
Nane, pulbiber

Yapılışı
  • Hamur için öncelikle 2 cup unu bir kaba eleyin. Yeteri kadar tuz ekleyip karıştırın. Yumurtaları kırın ve parmak uçlarınızla karıştırmaya başlayın.
  • Hafif un eklemeleriyle yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun. Hamura değmeyecek şekilde nemli bir bezle kapatıp dinlenmesi için kenarda bekletin.
  • İç harç için öncelikle kuru üzümleri ılık suda beklemeye bırakın.
  • Soğanları yemeklik ince ince doğrayın. Geniş bir tavaya alıp 2 yemek kaşığı kadar sıvıyağla karıştırarak pişirin. Dolmalık fıstıkları ekleyin ve kavurmaya devam edin. Tozşeker, tuz ve baharatlarını ekleyin. Son olarak kuş üzümlerini ve cevizi ekleyin. Biraz daha kavurup ocaktan alın ve soğumaya bırakın.
  • Bu sırada hamuru un serpilmiş düz bir zeminde açın. İstediğiniz herhangi bir kalıpla, ravioli kalıplarıyla veya bardakla şekiller kesin. İçlerini harçla doldurup kapatın. Tüm hamuru bu şekilde bitirin. 
  • Benim kullandığım ravioli kalıbını kullanacak olanlar, öncelikle kalıbı unlayın. Hamuru uzun(kalıbın uzunluğunun iki katı), ince dikdörtgen şekilde açın. Kalıbın üzerindeki çukurlara hamuru hafifçe parmaklarınızla bastırın. Bu çukurlara birer çay kaşığı harç koyun. Dışarıda kalan hamuru bunların üzerine doğru kapatın. Elinizle hafif düzleyip üzerlerinden merdane ile geçin. Kalıbı ters çevirip çıkan parçaları unlu bir tepsiye dizin. Tüm hamuru bu şekilde bitirin.

  • Raviolilerinizi çok az tuzla kaynamış suda, iki seferde, tencereyi çok doldurmadan pişirin.
  • Üzerine sarımsaklı veya sarımsaksız yoğurt gezdirin. Pulbiber ve nane serpip servis edin.
NOT: Kalıbı ilk önce unlamadan kullandım ve hamuru çıkarma aşamasında epey zorluk çektim. Bu yüzden kalıba hafifçe un serpiştirmenizi tavsiye ederim.
Ayrıca benim hamurum oldukça yumuşak ve nemli bir hamur olduğu için merdane ile bastırarak geçtiğimde birbirine kolayca yapışmıştı. Eğer sizin de hamurunuz çok sert ve kuru bir hamur değilse, üst hamurun yapışması için ek bir su sürme veya yumurta akı sürme işlemine gerek yok. Ama hamurunuz kuru olduysa bir fırçayla, alt hamurun kenarlarına hafifçe su sürebilirsiniz.

Afiyet olsun..

Görüşmek üzere.

8 Aralık 2014 Pazartesi

Şu ANda ben..

Üşenmedim kalktım kendime bitki çayı yaptım. Zencefil, limon kabuğu, tarçın, yeşil çay.. Zencefilin kışın soğuk algınlıklarına iyi geldiğini duyunca ve ben de hasta olacakmış gibi hissedince işyerine de bir parça getirmiştim.
Kaynamış suya küçük zencefil dilimlerini, kabuk tarçını ve limon kabuklarını koyup 1-2 dk kaynatın. Ocaktan alıp 5 dk dinlendirin. Süzerek fincana doldurun. 1 çay kaşığı yeşil çayı da top süzgeçe koyup bardağa bırakın. 3-5 dk beklettikten sonra süzgeci çıkarın. Çok az eşeker veya bal ile tatlandırıp limon dilimi ekleyin.

İşyerinde arka plan da ancak bu kadar oluyor :)

Bu aradaaaaaa bloğumun yenilenme aşamasında olduğunu gördünüz değil mi? Çoook mutluyum bu yüzden. Birazcık daha işi var, ama şimdiden harika görünmüyor mu? Sevgili Sawako Kuronuma'nın blog tasarımı hediyesi. Bloğunda yaptığı çekilişi ben kazandım :)  Pek katılmam çekilişlere çünkü hiç kazanan olma mutluluğunu yaşayamıyorum :) Lisedeyken radyodan makyaj seti kazanmam dışında^^ ilk kez çekilişte bir şey kazanmanın mutluluğunu yaşıyorum. Tabii kendisini biraz yorduğumu söylemeliyim :P O çiçek senin bu çiçek benim bir arı misali dolandım durdum çünkü. Çooook yordum onu ve kendisine bir de buradan çok çok çok teşekkür ediyorum. Bloğum sayesinde çiçek açtı :) Teşekkürler tekrar..
Herkese iyi haftalar dilerim..
Görüşmek üzere.

4 Aralık 2014 Perşembe

Kuru Meyveli ve Jöleli Puding/ On Yıl

İçinde 18-19 yaşında birini taşıyan bedenim, çok değil, birkaç yıl sonra otuzlu yaşlarına başlayacak. Her Perşembe günü düşündüğüm bir şey bu. Neden Perşembe? Çünkü her Perşembe bir haftanın daha ne kadar çabuk bittiğini düşünüyorum. Bunu düşünmek anlık olarak mutluluk veriyor, yarın Cuma ve haftasonu başlasın diyorum. Sonra böyle hızla geçenin hafta değil ömür olduğunu hatırlıyorum. Sonrası bir hüzün, bir hüzün.. Yirmili yaşlarımı böyle çok sevmişken, bu kadar çabuk bitmesine üzülüyorum. Bu yaşlarım, biraz da hayallerimi temsil ettiğinden sanırım üzülmem. Sanki onlar bitince hayallerim artık ulaşılamaz olacaklarmış gibi.. Tabii böyle yaşamaya devam edersem, yirmileri 18-19 gibi geçirdiysem, otuzları da 24-25 olarak geçiririm herhalde :) Mutlu olmalı mıyım şimdi bilemedim. Ruhum bedenimi on yıl geriden takip ediyor gibi görünüyor :)) E güzel, önden gitmesindense, geriden gelmesi çok iyi değil mi?
Bu yazının böyle efkar kokmasının sebebi kulağımda çalan şu şarkı. Filmi de yakında izleyeceğim.
Evet şarkıyı değiştirip geçiyorum tatlıma. Birkaç gün önce yaptığım tatlım çok nefis oldu, tavsiye ederim denemenizi.
Ben üzerine limonlu jöle kullandım ama olmazsa olmaz değil. Siz limonlu veya portakallı, hatta narlı pelte yapıp kullanabilirsiniz.
Kuru Meyveli ve Jöleli Puding
Malzemeler
500 ml süt
1 yemek kaşığı un
1,5 yemek kaşığı nişasta
1 çay brd. tozşeker
2 yemek kaşığı karışık kuru meyve şekerlemesi (Carrefour'da kuru meyve, taze baharat bölümünde minik doğranmış hazır paketler var. Ben onlardan kullandım)
Yarım limon kabuğu rendesi
Yarım mandalina kabuğu rendesi
Yarım paket limonlu jöle
Yeteri kadar sıcak su

Yapılışı
  • Bir tencereye süt, un, nişasta ve tozşekeri koyup çırpıcı ile iyice çırpın. Ocağın altını açın, kaynayıp iyice koyulaşana dek pişirin.
  • İçine meyveleri ve limon-mandalina kabuklarını ekleyip karıştırın. Ocaktan alıp kaselere paylaştırın.
  • Pudingler soğurken jöleyi paketinde anlatıldığı şekilde hazırlayın.
  • İyice soğuyan pudinglerin üzerine 2-3 yemek kaşığı ekleyin. Bu aşamada pudinglerin üzerine direkt kaptan dökmeyin, çünkü döküldüğü yerde delik açıp pudinglerin görüntüsünü bozabilir.
  • Buzdolabında iyice soğuduktan sonra servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun.

Görüşmek üzere.

1 Aralık 2014 Pazartesi

Kuruyemişli Kurabiye / Işık Işıl Kış Ayı Aralık

Merhaba. Yepyeni bir ay ve yepyeni bir haftaya başlıyoruz. Umarım herkes için güzelliklerle, şansla ve bol kazançla dolu bir ay olur bu. Aralık ayını renkli ve ışıl ışıl olduğu için seviyorum ben. Yeni yıl heyecanı sarıyor her yeri. Bütün bloglar, dergiler, vitrinler yeni yıl havasına bürünmüş oluyor. Kış temalı, insanda ısınma isteği, sıcacık bir battaniyenin altına girme isteği uyandıran fotoğraflarla doluyor her yer. Ben de çoktan bu havaya girdim :) Evde yün çoraplarımı giyip sıcak çikolatamla veya bitki çayımla giriyorum polarımın altına. Bazen de dışarısı kar dolu küçücük bir dağ evi hayal ediyorum. İçerisi sıcacık. Penceredeki buğuyu silip dışarıda lapa lapa yağan karı seyrediyorum felan.. Ve sonra; iki üst katımızdaki komşumuzun, bebeğini eeeee eeeee eeee diye uyutmaya çalışmasıyla gerçek dünyama dönüyorum :) ve kendime, İstanbul'un kağıttan yapılma apartmanlarındaki hayatına tekrar hoş geldin diyorum :))
İşte böyle.. Şu andaki gerçekliğim de işyerinin Pazartesi soğukluğuyla dolu benim için battaniye, atkı ve hırka demek olan bir gün :)) Ama olsun, bu da güzel.. Seviyorum battaniyemi, hırkamı ve kışın boynumla bütünleşen atkımı.
Şimdi sizin sıcacık bitki çaylarınızın tam yanına oturacak, nefis bir kurabiye tarifi vereceğim. Benden önce durumutfak'ta görüp içiniz erimiştir muhtemelen :) Ben gördüğümde kesinlikle denemeliyim dedim bu kurabiyeleri. Ve bir haftasonu denedim. Kesinlikle denemenizi ve fırından çıkıp sıcaklığını atınca birkaç tane mutlaka yemenizi tavsiye ederim. Zaten birini yiyince arkası da gelecek :)
durumutfak'ın tarifine birebir uydum ben. Bu hamuru başka iç malzemelerle de kullanabilirsiniz. Çok güzel, kıyır kıyır, ortalığa saçılmayan, harika bir kurabiye hamuru.
Yağ miktarı gözünüzü korkutacak biliyorum, benim de korkuttu, ama azaltmayın. Bu hamurun sırrı yağında ve yoğurdunda. Azaltırsanız beklediğiniz gibi olmayacak kurabiyeleriniz. Yapın, kaloriden korkuyorsanız az yiyin, ama güzel, olması gerektiği gibi yiyin bence.
Kuruyemişli Kurabiye
Malzemeler: 
250 gr oda sıcaklığında tereyağı/margarin 
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1/2 çay bardağı toz şeker
1 yumurta sarısı
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı karbonat
Aldığı kadar un
 
İçi için
2 adet elma
4 adet kuru incir 
4 adet kuru kayısı
1 çay bardağı kuru üzüm
2 yemek kaşığı toz şeker (şeker miktarını azalttım ben, kayısılarım siyah çok şekerli kayısılardan olduğu için)
Tarçın

Üzeri için
1 yumurta akı
İri dövülmüş ceviz içi
Pekmez (benim pekmezim koyu kıvamlı olduğu için 2 yemek kaşığı su ile açtım biraz)
 
Yapılışı
  • Öncelikle kuru üzümleri bir kapta su içerisinde yumuşamaya bırakın. Kuru incir ve kayısılarınızı yıkayıp kağıt havlu ile kurutun.
  • Hamuru yoğuracağınız kaba oda ısısında yumuşamış margarini, yoğurdu, sıvıyağı, tozşekeri ve yumurtayı alın. Mikserle iyice çırpın.
  • Üzerine önce 2 cup un, kabartma tozu, karbonat ve vanilyayı koyun, bir çatalla karıştırın.
  • Un eklemeleri yaparak elinizle yumuşacık ama elinize yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun.
  • İç harç için, elmaları soyup rendeleyin. İncirleri ve kayısıları küçük parçalara kesin. Üzümleri süzüp kağıt havluyla kuruttuktan sonra diğer iç malzemeleriyle birlikte bir tavaya alın. Karıştırın ve elmalar çok ölmeyecek şekilde 3-5 dk pişirin.   
  • İç malzeme ılıdıktan sonra hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve elinizle hafifçe açın. Ortasına iç malzeme koyup güzelce kapatın.
  • Hamurun üstünü önce çatalla hafif çırpılmış yumurta akına, sonra da ceviz içine batırıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin.
  • 170 derecede önceden ısınmış fırında üzerleri ve altı hafif pembeleşene dek pişirin.
  • Fırından çıkarır çıkarmaz her birinin üzerine birer tatlı kaşığı pekmez dökün.
Sıcakları çıktıktan sonra tadına doyamayacağınız kurabiyeleriniz hazır :)
Afiyet olsun.
 
Durumutfak'a ve komşusuna bu güzel tarif için teşekkür ediyorum.
Sevgiler..
 

26 Kasım 2014 Çarşamba

Limonlu Fırın Mezgit

Balık yemeyi çok seven biriyim daha önce de bahsetmiştim. Balık krizlerim olur. Nasıl çikolata için kıvranan, yemeyince rahat edemeyenler varsa benim için de balık öyledir. Öylelerden biridir diyeyim :P Ama genelde pek vaktim olmadığından, balık çeşitlerinin hangisi nasıl yenir pek bilmediğimden ya da daha çok ablamda piştiğinden, genelde kızartma veya ızgara olur yediklerim. O yüzden pek burada paylaşmam. Buğulama sevmem, suyu iyice gittiyse belki.. Domates karışınca işin içine, yakıştıramıyorum balıkla ve deniz ürünleriyle. İşte şu sıralar, yakındaki pazardan balık almayı akıl etmeye başladıktan beridir daha bol yiyebiliyorum. Böylece çeşitleri de daha çok denemiş oluyorum. Geçenlerde evde yemek olmayınca, ablam da evde yemeyeceğini söyleyince, balıkçıdan azıcık kendim için aldım. Değişik bir şey olsun bu sefer deyip limon kabukları ekleyerek pişirmek istedim. Daha önce portakal kabukları ile pişmiş tarifler görmüştüm. Hayatımda böyle lezzetli balık yediğimi hatırlamıyorum. Tabi bunda kullandığım deniz tuzunun da etkisi büyük. Çekinmiştim önce limonlu kekteki aromayı düşündüğümde. Ama aroması öyle yaygın olmadı. Hafif limon kokusu ve tadıyla çok nefis bir balık yemeği oldu.
Balıklarımı hazır fırına atmışken hemen beşamelli brokoli ve karnabaharımı da hazırlayıp attım onunla birlikte.
Limonlu Fırın Mezgit
Malzemeler
1 kg mezgit
1 küçük boy soğan
1 limonun rendelenmiş kabuğu
1 ince halka şeklinde doğranmış limon
Deniz tuzu
Alüminyum folyo

Yapılışı
  • Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakın.
  • Balıkları temizleyip kafalarını kesin. İyice yıkayıp süzgece alın.
  • Yeterli büyüklükte 2 parça alüminyum folyo kesin, aynı büyüklükte yağlı kağıt da kesip alüminyum folyoların üzerine serin  (ben kullanmadım evde bittiği için). birkaç damla sıvıyağ döküp yağlı kağıdı yağlayın :)) Ve balıkları folyolara paylaştırarak ters-düz şekilde ortaya dizin. Üzerlerine deniz tuzu serpin.
  • Limon kabuklarını da serpiştirin. Soğanı soyup ince ince halka şeklinde doğrayın. Limonu da aynı şekilde doğrayıp soğanlarla birlikte balıkların üzerine dizin.
  • Folyoları kapatıp fırın tepsisine yerleştirin. 10-15 dk bu şekilde pişirin.
  • Sonra fırının derecesini 250'ye alın ve folyoların kapağını açın. Balıkların suyu azalana dek, yaklaşık 6-8 dk bu şekilde pişirin. Limonlar çok fazla yanmadan fırından alın.
  • Folyodan bir spatula yardımıyla tabaklara alıp servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun, deneyin pişman olmayacaksınız :)

Sevgiler.

24 Kasım 2014 Pazartesi

24 Kasım/ Balkabaklı Muzlu Bisküvili Pasta

Ne güzel bir günle başlıyoruz haftaya değil mi? Bir zamanlar ikinci yuvamız olan okulda, annemiz babamız yerine koyduğumuz öğretmenlerimiz için, ne güzel bir insan tarafından, başöğretmenimizden hediye.
Liseye kadar zor bir okul hayatı yaşadım. Çekindiğim şeyler yüzünden biraz pısırık, sönük bir öğrenciydim. Özellikle orta okuldayken. Orta okuldaki öğretmenlerimin de çoğunu sevmiyorum. Anlayışsız, bir çocuğun psikolojisini bilmeyen, umursamayan ve fevri öğretmenler yüzünden zor zamanlar yaşadım. Onların öğretmenler gününü kutlamıyorum :) Ne tuhaf, bana yapılan iyi ve kötü şeyleri asla unutmam ama kinci değilimdir. Yani kötülük istemem bana yapılanın karşılığında, ama unutmam o yapılanı. Nerden nereye geldim, ellerim neler yazıyor öyle :) Halbuki çok güzel başlamıştım :))
Neyse, o kişileri bırakıp bana yardımı dokunan, çok sevdiğim ve çok şey öğrendiğim öğretmenlerimi düşünmeli ve bu güzel günde onları anmalıyım sanırım. Hepsinin ellerinden öpüyor ve hayatları boyunca güzelliklerle karşılaşmalarını diliyorum. Öğretmenler günü kutlu olsun.
Son yazımda bahsettiğim, bugün tarifini vereceğim muzlu, balkabaklı pastamı da öğretmenlere ithaf ediyorum :)
 
Bu pastayı iki defa hazırladım. İlkinde kendi yaptığım pudingi kullandım, ikincisinde ise hazır pasta kreması kullandım. Her ikisi de çok güzel oldu. İlk yaptığımda bisküvilerin pudingle ıslanacağını düşünüp ek bir ıslatma uygulaması yapmamıştım. Ancak biraz kuru kalmıştı pasta. İkincisinde bisküvileri soğuk süte batırarak kullandım ve sonuç çok güzeldi. Bu tecrübemi de paylaşayım dedim bisküvileri ıslatma aşamasını geçmeyi düşünecekler için :)


Balkabaklı Muzlu Piramit Pasta
Malzemeler
36 veya 27 adet petibör bisküvi
1 cup süt
2 adet muz
1 cup balkabağı püresi (tarifi aşağıda)
Yarım paket vanilyalı pasta kreması, 1 cup süt karışımı veya puding (tarifi aşağıda)
Üzerine serpmek için hindistancevizi rendesi

Ev yapımı puding için1 tatlı kaşığı un
2 tatlı kaşığı nişasta
1,5 cup süt
2 yemek kaşığı tozşeker
Yarım paket vanilin
Balkabağı Püresi için
10 küp balkabağı, sadece turuncu kısmı
1 yemek kaşığı tozşeker
İsteğe göre muskat rendesi, tarçın, yenibahar

Yapılışı
  • Öncelikle balkabağını tatlısı için doğrar gibi, küp olarak doğrayın. Buharda pişirme süzgecine yerleştirin ve pişirin. Yumuşayan kabaklara şeker ve baharat ekleyip blenderla püre haline getirin. Blender yoksa çatalla ezdikten sonra mikserle çırpabilirsiniz.
  • Kremanızı hazırlayın. Veya puding yapacaksanız tencereye tüm malzemeleri koyun ve kaynatın. Koyulaşan pudingi iyice çırpın.
  • Bir tepsiye alüminyum folyo serin. Bisküvileri süte batırıp hemen çıkarın ve dizin. Üzerine balkabağı püresi yayın. Tekrar süte batırılmış bisküvileri dizin. Bu sefer pudingden yayın. Tekrar bisküvi dizip balkabağı püresi yayın. Orta sıraya iki adet muzu ellerinizle düzleştirip yerleştirin.
  • Geniş kenarlardan tutarak alüminyum folyoyu kaldırın ve ellerinizle hafifçe bastırarak üçgen şekli verin.
  • Folyoyu yavaşça açın ve kalan puding ile pastanın her yerini sıvayın.
  • Üzerine ve yanlarına hindistancevizi serpip streç filmle, pastaya baskı yapmayacak şekilde kapatın. Buzdolabında 2 saat bekledikten sonra servis edebilirsiniz.
NOT: Yapılış aşaması fotoğrafları ilk yaptığım pastaya aittir. Görsel olarak tarifi desteklemesi için ekledim.
Püreyi fazlaca hazırlayıp dondurucuya atabilirsiniz. Bu tür pastalar için tekrar tekrar az miktarda kabak pişirmenize gerek kalmaz.
Dilerseniz tüm katları balkabağı püresiyle de yapabilirsiniz. Ben bir katı kremalı, diğer ikisi püreli şekilde hazırlamayı tercih ediyorum.
Bisküviler her ne kadar süte batırılmış olsa da buzdolabında bir süre beklemeden dilimlemeyin. Kapalı şekilde dinlendikten sonra çok daha güzel dilimlenecektir.

Afiyet olsun..
Görüşmek üzere.

 
Tasarım:Sawako Kuronuma