Ben hiçbir zaman kitap seçmeyi becerememiş ve genellikle aldığı kitapları okuyamayan biriyim. Dolayısıyla kitap satın almaktan vazgeçtim. Kitap okumam mı? Okurum. Çok severim hem de.
Küçükken okumaya çok meraklıydım. Tembeldim ama kitap okumayı severdim. Bana ilk okuma setlerinden almışlardı. Birkaç haftada bir yenisini verirdi annem. Saklamışlardı kitapları hepsini bir anda okumayım diye. Ama bulmuştum yerlerini. Annemin sandığının arkasındaydı :) Gider gider okurdum hepsini. Tekrar tekrar..
Daha sonra babamın aldığı Can Yayınlarının çocuk serisini okur gibi yaptım. O yıllar oyun daha çok ilgimi çekiyordu. Ama şimdi olsa keşke o kitaplar.
Lise yıllarımda, abimin okuldan tatile geldiği zamanlarda, onun kitaplarını okurdum. Her türlü kitap vardı, ama ilgimi romanlar çekiyordu. Trevanian'la o zamanlar tanıştım.
Daha sonra kitap okuma eylemini sadece Öznur ablamlara gittiğimde gerçekleştirdim. Altı aylık- senelik ihtiyacımı karşılar öyle dönerdim okula/ eve. Her sene 1 veya 2 defa ziyaretlerine giderdim. Evlerindeki kitaplıklarının başında dikilir, kitapların isimlerine bakardım. Birini seçer ayaküstü okumaya başlardım. Beğenmediysem geri koyar, başka bir tanesini seçerdim. Beni sürükleyen, ilgi uyandıran bir tanesinde karar kılıp 1-2 gecede bitirirdim. Sonra ordan burdan bulduğum kitapları okudum. Çoğu zaman Öznur ablam tatile geldiğinde getirirdi yanında, okuyayım diye. Maeve Binchy, Zülfü Livaneli, Paulo Coelho, Elif Şafak ile de öyle tanıştım.
Şimdi kendisi burada ve hem okumam için getirdiği kitaplar, hem de buradan Can Yayınları'nın indiriminden aldığı kitapları okuyorum. Hatta geçenlerde onunla beraber D&R'da gezerken ben de kendim için 2 kitap aldım. Biri alt fotoğraftaki Yüreğimdeki Canavar. Onu hemen bitirdim. Sürükleyici, etkili ve akıcı bir kitaptı. Filmi de çekilmiş. Yazarının yönettiği, 2005 yapımı bir film. Yakınlarda onu da izleyeceğim.
Geçen hafta okuduğum bir diğer kitap da Ev Erkeği.
Çok güzel işlenmiş, gayet gerçekçi, kadınların hayatlarına, kadın ve erkeğin aile içerisindeki konumlarına özenle değinilmiş bir kitap. İçindeki yemek tarifleri de ilgi çekici.
Dün de bu kitaba başladım. Türkiye'nin ilk yatay kitap baskısı imiş. Henüz çok ilerlemedim kitapta, o yüzden birşey diyemeyeceğim ama yatay baskı, beklediğim kadar çok da rahat bir okuma imkanı sunmuyor. Bunu da kitabın yumuşak ve geniş sayfalardan oluşmasına ve sayfa sayısının çokluğuna bağlıyorum. Daha sert ve dar, az sayfalı bir kitap tek elle çok daha rahat okunacaktır diye düşünüyorum.
Ben en kısa sürede ev erkeğini alayım:)
YanıtlaSilHadi bakalım bu kitap listesi daha ne kadar uzayacak.......
YanıtlaSil