30 Kasım 2015 Pazartesi

Buharda Pişmiş Tavuklu Ekmekcikler/ Poğaçalar

Size yine güzel bir tarif getirdim. Güzel bir yöntem diyeyim daha doğrusu. Belki biliyorsunuzdur siz de bilmiyorum ama, ben ilk kez denedim bu yöntemi ve çok hoşuma gitti, sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Yine hamur işi elbette. Ben severim hamuru :) Uzak durmayı düşünemediğim bir şeydir karbonhidrat.
Uzak doğu ülkelerinde sıkça kullanılan bir pişirme yöntemidir buharda pişirme. Biliyorum gına geldi size benim bu tariflerden ama beklemeyin benden zaten başka bir şey. Hani bir sulu patates yemeği, yok etli kuru fasulye yemeği, zeytinyağlı pırasa falan. Henüz onlara merak salmamı gerektirecek bir durum olmadı. Evlendiğimde beeeeeellkii! Hani ilk denemem diye belki paylaşırım. O güne kadar böyle arkadaşlar...
Ne diyordum? Ha, buharda pişirme. Bir de bambu kaplarda falan pişiriliyor -da biz şartlar yettiğince yapacağız elbette. Her şeyi buharda pişirebiliyorlar ama et görmedim henüz buharda pişmiş.
Orijinali okuduklarım kadarıyla taaaaa Çin'e uzanıyor. Baozi, bao, bau, humbow, bakpao, pow gibi birçok ismi olan bir çeşit. İngilizce steamed buns, Türkçe buharda pişmiş çörek. Ben poğaça diyeceğim ama.
Kabartma tozu veya çoğunlukla maya kullanılarak yapılan bir hamur, bazen iç malzemesi olmadan, ama çoğunlukla içi doldurulmuş olarak hazırlanıyor. Muz yaprakları üzerinde veya fırın kağıdı üzerinde, cupcake kalıplarında, bambu kaplarda veya metal buhar tencerelerinde pişiriliyor.
O coğrafyadaki tüm ülkelerde varyasyonları mevcut. Değişiklik genelde iç malzemede oluyor.  Körili, sebzeli, etli harçlar olduğu gibi, tatlı olarak kırmızı fasulye ezmesi ile yapılanlar da var. Pişirilip sıcak sıcak yenecek bir çeşit bu.
Ama bizim bugün ilgi alanımız sadece pişirme yöntemi. Biz bugün -bizim dilimizle tavuklu poğaça pişireceğiz buharda. Ben yine de iç malzemesini de onlarınkine göre uyarlamaya çalıştım. Ama siz başka harçlar da kullanabilirsiniz.
Ben ilk denememi mayalı hamurla yaptım. Çok uzun süre mayalanmış bir hamurla, buharda pişirme yöntemini test etmek için. Ama pişerken oldukça kabaran hamurlar, ocağın altını kapatıp kapağı açmamla söndüler ve üst kısımları çok az hamur oldu. Bunun sebebinin de kapağı bir anda açmam olduğunu sonradan öğrendim. Meğer kapağı önce çok az aralayıp içeride hava sirkülasyonu oluşturarak hamurların bir anda soğuk havayla karşılaşmamasını sağlamak gerekiyormuş. Ama yine de sonuç yumuşacık ve bulut bulut poğaçalardı.
Aynı hafta ikinci denememi, Çamlıca azığı olarak, daha kolay bir hamur olan kabartma tozlu hamurla yaptım. Hamurlar tencerede yine güzelce kabardılar ancak mayalı hamura göre daha az kabardılar. Kapağı açtığımda da sönmediler. Oldukları gibi kaldılar ve yumuşacık, hoş birer poğaça oldular. Her iki yöntemde de poğaçalar soğuduğunda sertleşmediler.
Bu hafta sonu da annem ve babamla yapacağımız kahvaltıya İngiliz Muffinleri yaparken tavaya sığmayan kısmı da buharda sade olarak pişirdim. Tepkiler, annemin bir şey demeden bir şans vermek, babamın "yok, ben ondan yemeyim" demek, ancak benim "bu sabah hem İngiliz, hem Çin ekmeği yaptım size, sonra Çin ekmeği de, İngiliz ekmeği de yemedik demeyin" diye ısrarlarım sonucu denemek, ablamın da "sanki mideme oturacakmış gibi bir görüntüsü var, ben yemeyim" diyerek oldu. Görüntüsü parlak, pişmemiş veya hamur olmuş gibi olduğundan önyargılar olabilir. Ama bildiğiniz pişmiş poğaça gibi olduğunu ısrarla söyleyerek sizleri de denemeye teşvik etmek istiyorum :) Hele sıcak sıcak arasına tereyağı sürünce hmmmmm nefis!^^
Buharda Pişmiş Tavuklu Poğaçalar
Malzemeler
2 cup un + yeterince
3/4 su brd. ılık su
1 paket kabartma tozu
Tuz, 1 tatlı kaşığı tozşeker
 
İç Harç için
1 parça tavuk göğüs
1 küçük soğan
Yarım havuç
1 dal yeşil soğan
1 yemek kaşığı soya sosu
1 çay kaşığı susam yağı
1 tatlı kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı su
 
Yapılışı
  • 2 cup unu eleyin, kabartma tozu, tuz ve şekeri ekleyip karıştırın. Suyu da yavaş yavaş ekleyip karıştırın. Gerekirse un ilaveleriyle yumuşak bir hamur yoğurun. Üzerini kapatıp bekletin.
  • Bu sırada soğanları küçük doğrayın, tavada çok az sıvıyağda karıştırın. Tavukları küçük doğrayıp ekleyin. Minicik doğranmış havuçları ve tuzunu da ekleyip kapağını kapatıp pişirin.
  • Pişen malzemelere doğranmış yeşil soğanı ekleyin. Soya sosu, susam yağı, nişasta ve suyu bir kasede karıştırın ve malzemelere ilave edin. Hızlıca karıştırın. Susuz, birbirine yapışan bir karışım olacak. Karıştırıp ocağın altını kapatın.

  • Hamuru yumurtadan biraz küçük bezelere ayırın. Avucunuzda kenarları daha ince, ortası hafif kalın olacak şekilde açın. Malzemeden bir kaşık koyun ve hamuru sıkıca kapatın. Her bir hamuru, cupcake kağıtlarına yerleştirin.
  • Tüm hamurları buharlama aparatına yerleştirin. Tencereye su koyup aparatı yerleştirin. 20 dk kapağı kapalı olarak pişirin. Ocağın altını kapatın. Bir-iki dk bu şekilde bekletin. Sonra kapağı hafifçe aralayın. Birkaç dk da bu şekilde bekletip kapağı kaldırabilirsiniz. Sıcak olarak tüketilmesi tavsiye edilir.
Ben bir kısmının hamuruna yeşil soğan da ekledim.
Pişen poğaçalar bu şekilde görünecek. Üzerleri parlak, güzelce kabarmış ve pişmiş olacaklar.
 
İyi haftalar.
Görüşmek üzere.


23 Kasım 2015 Pazartesi

Burgu Donut

Merhaba! Süper bir hafta dileğiyle selamlıyorum sizleri. Hey! Oradakiler. Kaç kişisiniz? :* :* :*
Görüldüğü üzere bugün keyfim yerinde. Sebebini pek bilmiyorum. Annem ve babam geldiler dün, ondan olabilir. Fırında yaktığım kurabiyeler dışında da her şey güzel gitmişti, ondan da olabilir. Yani mutlu bir Pazar'ın, mutlu bir Pazartesi'ye etkisi görüldüğü gibi :)
Dün müthiş bir gündü. Sorsanız, pek özel bir şey olmadı derim. Ama sabah gün doğarken gördüğüm manzaranın etkisi tüm günümü etkiledi sanırım. Çok özeldi. Yattığımda tekrar uyuyamamış olsam da erken kalkmak ve bir sürü şeye vakit bulmak harikaydı. Gerçi, zaten 8:00 - 8:30 arası uyanıyorum hep, ama 6:00'da uyanmak daha güzel.
Önümde bol vaktim olunca aklıma hemen hamur yoğurmak düştü. Poğaça yapıp kahvaltıya ablama gitmeye karar verdim. Poğaça hamurunu yaparken, ayrı bir kaba da hemen Maangchi'nin donutları için hamur yaptım. Yeğenim Güner donutları çok seviyor. Arada bir onun için yapıyorum. Bu sefer de onun için donut yaptım. Artık üniversiteli olan yeğenim Bican için de hindistancevizli kurabiye yaptım (ama ben fotoğraf çekerken yandılar:(( neyse ki Bican da bu hafta gelmemiş :)) )
Yani mutfakta epey vakit geçirdim. Hem poğaçalarım, hem donutlarım nefis oldular.
Burgu donutlar Güney Kore'de sokaklarda da satılan bir yiyecekmiş. Şekli uzun olduğu için yemesi daha kolay tabi. Ben bu şekli çok sevdim. Tabi üzerinde girintisi çok olduğu için o kısımda fazla yağ olabiliyor. Bunu da belirtmemde fayda var. Ama bu lezzetini etkilemiyor tabii ki :)
Donutlar yine Maangchi'den. Artık onu biliyorsunuzdur. Benim Koreli idolüm :) Son paylaştığı bu burgu donutlar çok hoşuma gitmişti ve kesinlikle yapacağım diye düşünmüştüm.
Maangchi videosunda çok ayrıntılı bir şekilde bahsediyor tariften. Oldukça basit ve yapması da keyifli bir tarif. İngilizce olduğu için video, ben de kısaca püflerini vereceğim size.

Burgu Donut
Malzemeler
3 cup un
2 yemek kaşığı erimiş tereyağı
1 paket kuru maya (küçük paketlerden)
2 yemek kaşığı tozşeker
1 cup ılık süt
Bir tutam tuz

Yarım çay kaşığı tarçın
2 yemek kaşığı tozşeker veya pudra şeker

Kızartmak için sıvıyağ

Yapılışı
  • 1 cup unu eleyin, tozşekeri, mayayı ekleyip karıştırın. Erimiş tereyağı ve sütü ilave edip tahta kaşıkla iyice karıştırın. Kalan unu da ekleyip yoğurun. Üzerini bir örtüyle kapatıp, 40dk-1 saat arası, hamur iki katına çıkana dek mayalandırın. Kabaran hamuru tekrar yoğurun ve kapatıp tekrar iki katına çıkana dek mayalandırın. Bu sefer daha hızlı kabaracaktır.
  • İyice kabaran hamuru tezgaha alın. Güzelce yoğurun. İki eşit parçaya bölün. Her 2 parçayı tekrar ikiye bölün. Bu 4 parçayı da tekrar ikiye bölün. Çıkan 8 parçayı da ikiye bölüp 16 parça beze elde edin. Her birini yuvarlayıp hafif un serpilmiş tepsiye dizin. Üzerlerini streçle veya bir bezle kapatın.
  • İlk bezeyi alıp elinizle zeminde uzatın. Bir eliniz yukarı, bir eliniz aşağı hareket ettirerek burun hamuru. İki uçtan tutup kaldırdığınızda hamur zaten burulacak. Siz de bir iki burgu daha yaparak aşağıdaki şekile getirin hamuru. Uçlarını biraz sıkın ki açılmasın kızarırken.
  • Tüm hamurları bu şekilde şekillendirin. Her bir burguyu tekrar tepsiye alın. Ve üzerlerini her seferinde kapatın. Tüm hamurlar bittiğinde 10 dk üzerleri kapalı bekletin. Sonra her bir burguyu dikkatlice tutarak ters çevirin. Bu işlemi atlamayın, donutlarınızın alt üst yuvarlak hatlara sahip olmasını sağlayacak. Çevirmezseniz altları yassı olabilir. Tekrar 10 dk daha üzerleri kapalı bekletin.
  • Tencerenize 2cm derinlikte olacak şekilde sıvıyağ dökün. Orta ateşte kızana kadar bekleyin. Ocağın altını iyice kısın, çok sıkışık olmayacak şekilde, 3-4 adet hamurunuzu dikkatlice tencereye koyun. Altları çok kızarmadan çevirin. Her iki tarafı da kızarınca tekrar çevirin. Biraz daha kızartın. Toplamda 5 dk kadar kızarmalılar. Eğer yağınız çok kızgınsa çabuk kızaracaklar ama içleri pişmeyecektir. Çabuk kızardıklarını farkettiyseniz tencereyi ocaktan alın, 1 dakika kadar bu şekilde bekletin. Tekrar kısık ateşe alın.
  • Donutları tel süzgeçe veya kağıt peçete serili tabağa alın.
  • Bir kağıt torbada veya buzdolabı poşetinde tarçın ve şekeri karıştırın. Fazla yağlarını bırakan donutları bu poşete atın ve çalkalayın. Tüm çevreleri karışıma bulanan donutları çıkarın.
  • Tüm hamurlara aynı işlemleri uygulayıp bitirin.
  • Tercihen çikolatalı sosa batırarak yiyin.
Ben çocuklar için bazılarını farklı şekillerde yaptım ve süsledim.

Afiyet olsun!
İyi haftalar.

18 Kasım 2015 Çarşamba

DIY: Sonbaharı Eve Getirmek

Merhaba!
Bu sıralar pastırma sıcakları var dediler, biz de sonuna kadar kullandık bu sıcak havayı. Her açık hava gördüğümüzde koştur koştur dışarılara attık kendimizi. En yakınımızda olan Küçük Çamlıca yine en uğrak yerimizdi. Orada ufak piknikler, yürüyüşler yaptık. Sonbaharın keyfini çıkardık.
Pazar sabahı da kahvaltımızı paketlediğimiz gibi yine orada aldık soluğu, bir güzel kahvaltı pikniği yaptık.
Ben doğal olanı daha çok sevdiğim için Çamlıca'nın bazı özelliklerini sevmiyorum aslında. Belki çoğuna güzel görünen, o park düzenlemesi gibi kenarlarda doğal olmayan çiçekler, otlar olması hoşuma gitmiyor. Nedense sevemedim gitti o menekşe benzeri renkli çiçekleri. Çok yapay, çok insan eli girmiş görünüyor. Sevemiyorum. Bir yandan da temizlik ve düzenli görünüm için insan eli girmesi güzel diyorum.
Çamlıca'ya gelen çok insan var. Parkın, yeşilliğin, doğanın tadını çıkarmak için insanlar çocuklarıyla, eşleriyle, sevgilileriyle geliyorlar, yemek yiyip dinleniyorlar.
Daha da içlere girip koruluk alanda yürümek, daha doğal ve daha ormanda geziyormuş hissi veriyor insana. Minik patika yollardan yürüdüğünüz, çam fıstığı, kuru yaprak toplayabileceğiniz, karşınıza minik mantarların çıkacağı..
Son gittiğimizde ben de kafamdaki bir kendin yap projesini gerçekleştirmek için bir sürü yaprak topladım.
Bu ağacı çok seviyorum. Tekbir ağaçta  birçok renkte yaprak olması ne kadar güzel bir hava katmış.
Onun dökülen yapraklarından da bolca topladım.
Eve döndüğümde ise yorgunluğuma aldırmadan hemen işe koyuldum.
Neredeyse bir sene önce sevgilime yaptırdığım, odamın bir kenarında kullanılmayı bekleyen çivili çerçevemi, amacının çok dışında, hoş bir süsleme için, odama renk katması için kullandım. 
Aklıma ilk geldiğinde gözümde canlandırdığım görüntüyü yakaladıktan sonra da derin bir nefes alıp seyre başladım. 
                      Kızlarım da bu orman temasına çok yakıştılar. 
 
Nasıl yaptığımı anlatmama gerek yok sanırım^^ İstediğiniz boyutta, boş bir çerçeve ile yapabileceğiniz hoş ve dinlendirici bir süsleme. İster duvara asın, ister masanıza yerleştirin. İsterseniz benim gibi etrafını ışıklandırıp gözünüzün önüne alın, seyre dalın.
 
Görüşmek üzere.
Sevgiler.
 

16 Kasım 2015 Pazartesi

Vanilyalı Ve Kakaolu Sürpriz Kek / Magic Cake

Epeydir yabancı bloglarda rastladığım bir kekti bu Magic Cake. Görüntü olarak bizim Laz Böreğini andırdığı ve ben de onu sevdiğim için, bir şans verip, tatlı krizi anlarından birinde denedim.
Aslında ben yumurta akı ve sarısı ayrı çırpılan tariflerden biraz korkarım. O ak, fırında bir güzel kabartır keki, ya yeteri kadar pişirmediğimden, ya başka bir şeyi yanlış yaptığımdan, fırından çıkarır çıkarmaz çöker ve sıkış sıkış yapılı bir kek olur.
Ama bu tarifte ana kısım kek olmadığı için pek korkmadım tarifi yaparken. Bu tarifte tek bir karışım hazırlıyorsunuz ve 40-60 dk arası, 160-170 dereceli fırında pişiriyorsunuz. Sonuç olarak elinizde üstü ince bir katman kek, onun altı kalın bir katman muhallebi ve en altı daha sert ve ince bir kat muhallebi. Benim fırın kabım küçük, yuvarlak borcamdı. Malzeme biraz fazla geldiği için kalan malzemeye biraz kakao ekleyip, küçük, kare fırın kabına koydum.
İkisini de aynı anda pişirdim ve çıkardım fırından. Soğumasını bekleyip dilimlediğimde kesinlikle kakaolusu çok daha leziz geldi. Vanilyalısında yumurta kokusu biraz hissedildiği için beni rahatsız etti. Üzerine damla sakızlı vanilin karıştırdığım pudra şekeri serpiştirdim ki, damla sakızı kokusu baskın gelsin.
O yüzden bu kekin tarifini vanilyalı kek üzerinden vereceğim ama seçeneklerinizi de yazacağım.
Bu arada hazır bahsetmişken söyleyeyim, bu kek karışımı oldukça sıvı bir karışım oluyor. İşin sırrı burada. O yüzden fazla un ilavesi yapmayın. Pişerken de çok kabarmıyor. Bu kekin kaç kat olacağı, kullanacağınız kalıba ve pişirme sürenize de bağlı. O yüzden 40 dkdan az pişirmeyin ve yüksek kenarlı, çok büyük olmayan bir kalıpta pişirin. İlk kez denemişsin sen bunları nereden biliyorsun derseniz, ben bir tarifi yapmadan önce deneyenleri çok okurum. Okuduğum blogcuların tecrübeleridir bunlar.
Benim aynı malzemeler ile yaptığım iki çeşidimden vanilyalı olan 3 kat oldu. Kek, muhallebi ve daha sert ince bir tabaka muhallebi katları.
Kakaolu olan ise 4 kat oldu. Muhallebi katı ile sert ince muhallebi katı arasında çikolata kıvamlı çok ince bir kat daha oldu.
Yani, kalıbınız ve malzemeleriniz, kekinizin kaç kat ve ne yoğunlukta olacağını belirliyor. Tamamen sürpriz kek anlayacağınız :)
Pişme süresine ve soğutmaya özen gösterdikten sonra, yaparken strese girmeyeceğiniz, orası pişmedi, burası pişmedi demeyeceğiniz bir tarif.
Vanilyalı Sürpriz Kek / Magic Cake
Malzemeler
4 yumurta
500 ml süt
125 gr tereyağı / margarin
4/3 cup tozşeker
4/3 cup un
1 paket vanilin
2-3 damla sirke
Üzerine serpmek için pudra şekeri
  • Eğer bu keki kakaolu yapmak istiyorsanız; 1 silme yemek kaşığı unu çıkarın, 2 yemek kaşığı kakao ekleyin.
  • Eğer bu keki limonlu yapmak istiyorsanız; 50ml sütü çıkarın, 50 ml limon suyu ekleyin.
Yapılışı
  1. Fırın kabınızı margarin veya tereyağı ile iyice yağlayın. Hafif kenarlara da sürebilirsiniz. Fırını 160 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakın.
  2. Sütü ve yağı küçük bir tencerede ısıtın. Yağ erimeli, süt el değecek kıvamda ısınmış olmalı.
  • Yumurtaların beyazlarını ve sarılarını ayırın. Beyazları 2-3 damla sirke ile birlikte iyice çırpın. Parlak ve sert bir kıvam olmalı, kabı çevirdiğinizde dökülmemeli.
  • Sarıları tozşeker ile birlikte beyazlaşana dek çırpın. Isınmış sütü yavaşça sarılara ekleyin ve aynı anda çırpın.
  • Un ve vanilini karıştırın ve sütlü karışıma ekleyin. Limon suyu veya kakao kullanacaksanız bu aşamada ekleyin.
  • Yumurta beyazını toplamda üç aşamada ekleyin ve her seferinde çok fazla karıştırmadan, alttan üste olacak şekilde karıştırın. Beyaz topaklar kalabilir.
  • Karışımı dikkatlice fırın kabınıza dökün. Üzerini düzleyin ve fırına verin. En az 40 dakika, üzeri kızarana dek pişirin. Fırından çıkarmadan önce kabı hafifçe sallayın, eğer kekin ortası çok sallanıyor ve cıvık görünüyorsa pişmemiş demektir, üzerini alüminyum folyo ile kapatıp 10 dk daha pişirin. Fırından çıkarıp tamamen soğuyana kadar bekletin. Dilerseniz üzerini folyo ile kapatıp buzdolabına da kaldırabilirsiniz.
  • Soğuyan kekin üzerine pudra şekeri serpiştirin. Dilimleyip servis edebilirsiniz.
Yapım aşamalarını çekmedim ama bunlar da benim kullandığım kalıplar.

Deneyeceklere kolay gelsin.
Afiyet olsun.

11 Kasım 2015 Çarşamba

Tavuklu Bahar Ruloları / Chicken Spring Rolls

Bugün yine Uzak Doğu'ya gidip geleceğiz. Anlamışsınızdır oralara ait yemekleri merak edip, denemeyi sevdiğimi.
Epeydir aramızda "suşi şöyle midir, suşi böyle midir, Türkiye'de çok pahalı, ben çiğ balık yemem, çok çeşidi var vs." şeklinde konuşurduk ve bir gün deneyelim diye bitirirdik sohbeti. Sonra "şunu alalım da yapalım, kolaymış aslında, o da var Türkiye'de, bu da var" demelere başladık. Sonra da olur mu olmaz mı demeden daldık bu işin içine. Bir kere ilk kez yapacaklar için pahalı bir şey bu meret. ama her ne olursa olsun iki kişi bir restoranda yiyeceğinizden daha ucuz.
Eğer suşide çiğ balık çeşitleri kullanmak istiyorsanız kesinlikle "sushi grade" yani suşilik balık bulmalısınız. Suşilik balık ise çok taze ve çok iyi şartlarda size ulaşmış olması gerekir. İstanbul'da böyle bir balığı nereden bulurum olayı pek bize göre değildi ve zaten yiyemeyeceğimizi düşündüğümüz için biz çiğ balık olayına hiç girmedik. En çiği de tütsülenmiş somondu. Araştırmalarım sonucunda yiyebileceğimiz çeşitleri buldum ve onları yaptım. Et olarak, tütsülenmiş somon, haşlanmış karides ve yengeç surimi kullandım. Bunlarla birlikte, havuç, avokado, salatalık, turp turşusu da kullandım.
Suşi çeşitleri çok fazla ve bir çok kısma ayrılmakta. Ben daha çok sarmaları "Japonca maki, İngilizce roll" yaptım. Nigiri denen, altta pirinç üstte balık olan çeşidi de artık sıkıldığım için^^ sadece karidesli yaptım. Açıkçası pek yavan olacağını düşündüğüm için fazla yapmadım da diyebiliriz.
Madem uzak doğuya Japonya'ya gittik, Tayvan'a, Çin'e de gidelim bir de Spring Rolls yapalım dedik.
O kadar balık kokusu arasına bir ferahlatıcı, tavuklu, ağız tadımızı değiştirecek bir çeşit de olması iyi geldi. Zaten suşi yerken arada damak tadını değiştirmek için zencefil turşusu yenir. Ben zencefil turşumu da kendim kurdum^^ Olması gerektikleri gibi çok ince dilimleyemedim ama iş gördüler :)
Spring Rolls, yani bahar rulolarının tarifini vereceğim bugün. Bahar ruloları doğu ülkelerinde yapılan, sokak yiyeceği, festival yiyeceği diyebileceğimiz bir çeşit. Aperatif olarak yenebileceği gibi bizim böreklerimiz gibi de düşünülebilir. Bahar rulolarının da çok çeşidi var. İlk fark kullanılan yufkadan geliyor. Bu yufkalar pirinçten yapılabildiği gibi yumurtalı bir hamur kullanılarak da yapılabiliyor.
Pirinç yufkası daha çok çiğ sebzeler ve pişmiş bir çeşit et ile yapılıyor. Yufka, önceden pişmiş bizim güllaç benzeri bir yufka. Sıcak suya batırılıp yumuşatılıyor ve çok bekletmeden sarılıp tüketilmesi gerekiyor.
Yumurtalı yufka ise daha çok yağda kızartılıyor veya fırınlanıyor. İçinde kavrulmuş bol sebze veya sebzeli-etli harçlar kullanılabiliyor.
Her iki çeşit de bol çeşitli soslara batırılarak yeniyor. Bu soslar da genellikle soya sosu, şeker, susam yağı ve susam ile hazırlanıyor. Tabi acılı soslar da kullanılabiliyor.
Evet, öğrendiklerimi bu kadar paylaştım artık tarife geçebilirim :)
Ben bir şeyi uzun süre yapamayan tiplerdenim. Çabuk sıkılıyorum. Aynı şekilde kurabiye yapamam mesela, ya da poğaça.
Bu fotoğrafta da görebileceğiniz gibi, artık sıkılınca artan somon, karides ve surimileri Türk usulü mısır ununa bulayıp kızarttık :D Sonuçta biz de Asya ülkesiyiz :))
   
Tavuklu Bahar Ruloları / Chicken Spring Rolls
Malzemeler
1 adet tavuk göğsü
Birkaç parça kereviz yaprağı
Tuz, karabiber
Pirinç yufkası (rice paper)
Marul yaprakları
1 adet havuç
2 adet salatalık
Nane, maydanoz yaprakları

Kaynamış sıcak su
Sos için
1 tatlı kaşığı kavrulmuş susam
2 yemek kaşığı soya sosu
1 çay kaşığı toz şeker
1 yemek kaşığı pirinç sirkesi (elma sirkesi de olur)

Yapılışı
  • Ön hazırlık olarak;
  1. Tavuk göğsünü küçük bir tencerede üzerini geçecek kadar suda, tuz, karabiber ve kereviz yapraklarıyla haşlayın. Pişen eti tencereden çıkarıp soğumaya bırakın. İri parçalara didin.
  2. Havuç ve salatalıkları soyun, ince uzun şeritlere dilimleyin.
  3. Marul yapraklarını ayırın, yıkayın ve bir bezle kurutun.
  • Tüm malzemeleri hazırladıktan sonra kaynamış sıcak suyu bir kaba alın. Yufkalardan bir tane alıp suya batırın. Birkaç saniye bekletip çıkarın. Temiz bir yere serin.
  • Yufkanın üzerine malzemeleri aşağıdaki şekilde yerleştirin. Asya ülkelerinde görüntü önemlidir. Bu yüzden görüntüsü güzel malzemeleri, nane veya maydanoz yapraklarını sardığınızda yufkanın dışından görünecek şekilde sarmalısınız.
  • Yufkayı bu şekilde katlayın.
  • Ve sarın. Gördüğünüz gibi naneler dışarıdan görünüyor. *Karidesli yaparsanız karidesleri dışarıdan görünecek şekilde yerleştirmelisiniz.
  • Sos için de; kavrulmuş susamı bir havanda döverek öğütün. Bütün taneler de kalmalı. Sosa sosu, tozşeker ve sirkeyi de ekleyip karıştırın. Sos kaselerine paylaştırın.
İşte bu kadar!
Çok basit aslında. Sadece iş yufkada bitiyor. O da büyük marketlerde veya internette bulunabilir. Biz yine Smartmarket'ten aldık. Kore malzemeleri satan bu dükkana ulaşmak için Facebook sayfalarından iletişim kurabilirsiniz.

 
Görüşmek üzere!

 

6 Kasım 2015 Cuma

Karamel Dolgulu Çikolatalı Kek

Güzel bir Cuma gününden merhaba.
Bu hafta soğuk algınlığımı bahane ederek izin kullandım. Rahatsızlığım geçmedi ama güzel, keyifli bir hafta geçirdim. Hem bol dinlenmeli, hem bol gezmeli oldu. Güneş pırıl pırıldı ve hava tam dışarılara kaçmalıktı. Öyle bir havada evde oturmak bana göre değildi elbette. Şimdi her bir eklemim ağrıyor olsa da mutluyum :)
Bu hafta tam iki defa brownie yaptım. Tam "yeaa ben hiç sevmem öyle çikolata yemeyi, hiç anlamam canım brownie istiyor, çikolata istiyor diyenleri" diye caka satarken kendimi çikolatalı bir şeyler için yanıp tutuşurken buldum. Tabii ki bu, her büyük konuştuğu şey başına gelen arkadaş yine fazla konuşmuştu. Napalım, yaptık biz de br brownie. Aslında brownie demeyim, pişirme kısmını ayarlayamadığımdan ilki pişmemiş kek, ikincisi ise kek kıvamında oldu. Öyle sabırsızdım işte yemek için.

Aslında tarif vermek istemiyorum ama karamel çukurlarını da anlatmak istiyorum. O yüzden nasıl yaptığımdan bahsedeceğim biraz.


  • 3 yumurta3 yemek kaşığı tozşekerle iyice çırptım. Köpük köpük olmaya başlayana dek. 
  • Bu sırada küçük bir sütlükte 75 gr tereyağı erittim. Sıcakken 40 gr çikolatayı da içine kırıp erittim. 
  • Sonra çikolatayı yumurtalı karışıma ekledim ve iyice çırptım. 3/4 cup kadar un ve 1 çay kaşığı kabartma tozunu karıştırıp çikolatalı karışıma ekledim ve kaşıkla karıştırdım. Yarım paket bitter çikolatalı puding karışımı da ekledim ve çok az damla çikolata ve doğranmış cevizle birlikte karıştırdım. Isınmış fırında, 180 derecede, kabarıp üzeri kabuk olana dek pişirdim. 
Kek pişerken hemen bir cezveye 3 yemek kaşığı tozşeker koydum ve erimesini bekledim. Eriyince hemen yarım paket kadar taze krema ekledim ve hızlıca karıştırıp karamel sosu hazırladım.

Fırından çıkardığım ve ilk sıcağı geçen kekin üzerinde delikler açtım. Karamel sosu kekin yüzeyine, daha çok deliklere gelecek şekilde döktüm. Sonra üzerine biraz daha damla çikolata serpiştirdim. Soğuyunca dilimledim ve yumuldum^^

Keyifli, güzel bir hafta sonunuz olsun.
Görüşmek üzere.

Tasarım:Sawako Kuronuma