Bugünse; geçen birkaç haftada neler yapmışım şöyle bir özet geçeyim diyorum.
Son zamanlarda en sık yaptığım şeyler bu mini ekmekcikler oldu. İngiliz muffin denen bu minik ekmekler mayalı hamurla hazırlanıyor. Minik parçalar iyice kabartıldıktan sonra tavada alt üst pişiriliyor. Bizim bazlamalarımızın küçük, daha tombalak ve kızarmış olanları diyebiliriz. Kahvaltıda tereyağı-peynir, kaymak-bal ikilileriyle muhteşem oluyorlar.
Tahinli, susamlı kabak tatlısı. Bir akşam yemeği sonrasında yaptım bu tatlıyı. İlk kez festigan 'da görmüş ve kesinlikle deneyeceğim demiştim. Ben kabak tatlısını fırında sevdiğim için kabakları biraz tencerede pişirdikten sonra fırınladım. Ilık olarak servis etmeden önce üzerlerine tahin gezdirdim ve kavrulmuş susam ve ceviz serpiştirdim. İlhan Bey'e de söylediğim gibi, "nefis" lerdi. Henüz denememiş olanlara tavsiye ederim.
Buuuuuuuuu.. Hmmm.. Pek bir şey anlayamadığım bir tarif oldu. Pinterest'te fotoğrafını görüp vurulduğum, hemen içindeki sosu araştırmaya başladığım bir tarif. Acılı kıyma soslu sosisli :)) Aslında harika bir tadı var. İçindeki hardal, acılı kıyma sos nefis. Ama sanırım karamsar kalmamda biraz da Migros kasabının etkisi de var. Her ne kadar bir daha Migros'tan kıyma çektirmeyeceğim desem de yine oraya düştü yolum ve unutarak aldım. Efendim neden Migros'tan almıyorum kıymamı söyleyim. Koyun, kuzu eti yiyemiyorum ben. En ufak bir koku hissettiğimde yiyemiyorum onlarla yapılan yemeği. Migros'ta her seferinde üstüne bastırarak söylesem de benden önce çekilen kuzu kıyması benim kıymama da karışıyor. Çalışanlar ise ayrı makineler kullanıyoruz demekte ısrarcılar. Ancak ne zaman oradan dana kıyma alsak, yapılan yemek kokuyor ve yiyemiyorum. Bu yüzden oradan almamaya karar vermiştim. Neyse işte aldığım bu kıymaya da karışmış ve sırf ilk kez denediğim için zorlanarak da olsa yedim. İlk fırsatta tekrar, daha az kıymalı acılı harç kullanarak ve başka yerden aldığım kıyma ile deneyeceğim bu tarifi. Çünkü gerçekten harika bir tarif.
Noodlelara devam! Bol sebze ve acı ile yapıyorum noodlelarımı. Araya bazen kendi yaptığım pirinç keklerini de ekliyorum. Ve genelde böyle, odamda, bilgisayar başında, tek başıma yiyorum :)
Bu aralar ben ışıklarla oynamaya bayılıyorum. Mumlarımı yakıyorum, ışıklarımı yakıyorum ve romantik takılıyorum :) Geçen hafta Ikea'dan aromalı mumlar almıştım. Mumlar için hemen o akşam, bunlarla bir şey yaparım diyerek sakladığım mısır konservesinin kutularını kullanarak mumluk yaptım. Önce kavanozların dışına renkli bantlar sardım. Sonra da pergelin sivri ucuyla delikler açtım. Delikler biraz ufak kaldı ama başka delici bir alet yoktu evde. Ben çok sevdim yine de mumluklarımı. Her fırsatta yakıyorum ve seyrediyorum ışıkları :)
Geçen hafta sonu evde film izlerken yemek için karamelli mısır yaptık. Karamel pişirmişken birazını elma batırarak yemek için ayırdık. Harika olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde :)
Bunu bilmeyen varsa hemen şuraya alayım kendisini. Havuçlu rulolarımı uzun zamandır yapmıyordum ve epey de özlemiştim. Bir akşam azıcık hamur yoğurup bu güzellikleri yaptım. Bu sefer içinde iri ceviz parçaları da ekledim. Ve biraz da tarçın. Deneyin efendim. Kesinlikle deneyin ;) Sossuz yemeyin ama! Ertesi gün bile nefislerdi.
İşyerinde işlerden arta kalan bol vaktim oluyor. Boş boş ekrana bakınmaktansa arada çizim yapıyorum. Bu sıralar ise kağıt bebeklerime sardım. Çiz, kes, giydir işleri çok keyifli ve vakit öldürücü. Bunlar da yeni yılı karşılamak için yaptığım çam ağacı giysileri :)
Altta da fotoğraf çekiminin kamera arkası :))
Bu hamuraşı. İlk kez yediğim ama bilindik bir yemekti benim için. Erkek arkadaşımın ananesi yaptı bu yemeği.
Un; kaynayan hafif tuzlu suya, sürekli karıştırılarak ve serpiştirilerek ekleniyor. Hamur koyulaşana dek un ekleniyor. Kol kuvveti gerektiren bir işlem bu. Koyu kıvamlı bir hamur yapıyorsunuz. Sonra bu hamuru ceviz serpiştirilmiş tepsiye, ıslak kaşıkla alarak, parça parça döküyorsunuz.
Bir sıra yaptıktan sonra yine ceviz serpiştiriyorsunuz. Hamur bitene kadar bu şekilde ceviz ve hamur sırası yapıyorsunuz.
Bir tencerede bol soğanı tereyağı ile, renk değiştirene dek kavuruyorsunuz. Üzerine 1 litre süt ekleyip kaynatıyorsunuz. Bu karışımı hamurların üzerine döküyorsunuz. Tabaklara sütünden ve hamurundan alarak yiyorsunuz. Bu şeklini bilmiyordum ben bu yemeğin. Annemin lop dediği bir yemek vardır. Onun yapılışını hiç görmedim, aslında hazır annem buradayken yaptırayım. O da böyle hamurlu bir yemek, ama biz üzerine soğanlı karışım değil de pekmezli bir karışım döküyoruz ve yine bol ceviz serperek yiyoruz. O da muhteşemdir mesela. Bol kalorili bir yemek olduğu kesin :) Ama eskiler için sanırım, kesilmiş erişteleri olmayınca başvurabilecekleri kolay bir yöntemmiş. Makarna niyetine..
İşte böyle.
Karışık bir yazı oldu ama iyi oldu. Epeydir yazayım diye oturup, yazamadan kalkıyordum. Rastgele çekilmiş fotoğraflarım için kusura bakmayın.
Ben kaçtım, umarım 2016 gelmeden sık sık görüşürüz yine. Yoksa bu ayı da birkaç postla bitirmek istemiyorum.
Görüşmek üzere.
ayyy neler neler var burdaaa :) bi süre daha noodle görmeyeyim mümkünse fena halde canım çekiyor sonra :D ekmekciklere, kabak tatlısına.. hepsine bayıldım!
YanıtlaSilTeşekkürler! Beğenmenize sevindim :)
Silİyi haftalar.
bol çeşitli güzel bir paylaşım olmuş, eline sağlık, iyi yıllar..
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) İyi yıllar size de şimdiden.
Silher biri muhteşem görünüyor ellerinize sağlık
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim :) İyi seneler.
SilHepsi birbirinden leziz gorunuyor emeklerinize saglık iyi seneler diliyorum sevgilerimle:))
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum, size de iyi seneler :) sevgiler.
Silgüzel bir post olmus canim .
YanıtlaSildaha ne olsun kuzum. benden iyisin üretken ve buraya aktariyorsun bende oda yok
selamlarimi sevgilerimi gönderiyorum ellerin yüregin dert görmesin
Teşekkür ederim ablacım, epeydir bloğuna da çok yazmıyordun. Seni burada tekrar görmek çok güzel. Selamlar, sevgiler.
Sil