Aylardır işsizim ve iş arıyorum. Derken Turkcell'in telefonla kontör satışını yapan bir şirketten randevu verdiler. Geçtiğimiz perşembe de bu iş için eğitim almaya başladım. Güzel yerdi, çalışanlar hep gençti, bana; buz gibi soğuk havası ve çam ormanı manzarası ile Kuzeykent'i hatırlatıp okul yıllarıma döndürüyordu beni. Ama çok sıkıcıydı. Sadece dinlemekten bile yorulmuştum. Belki de aylardır çalışmamaktan dolayı tembelleşmiştim ama sıkıcıydı işte. 2 günlük teorik eğitimden sonra pratik eğitime geçmiştik cumartesi günü. Çok heyecanlıydım. Ama işin başına oturduktan sonra hiç bir heyecan kalmadı bende. Gayet iyi gitti. Fakat çok, çokdan da çok yorucu ve kafa ütüleyici bir iş olduğunu çok kısa bir süre içerisinde öğrendim. Baş ağrıları, ses kısıklığı, boğaz ağrısı derken o gün akşamı zor ettim. Öğrendim ki telefonda satış işi bana göre değilmiş. Hem ben ne anlarım ki pazarlamadan? Zaten ne işim vardı orada? Caydım. Pazar günü de eğitim vardı ama ben gitmedim. Yapamazdım. Zaten pazar günü eğitim mi olurmuş? Bir gün daha dayanamazdım herhalde o uğultuya, baş ağrısına, boğazımın yırtılmasına :)
Cumartesi günü, nasıl olsa yarın gitmeyeceğim diyerek alışveriş yaptım, pasta yapmak istiyordu canım. Kekini kendim yaptım. Hafif bir pasta oldu. Kreması için yine Crem Ole kullandım. Arasına 2 kaşık vişne reçeli sürdüm. Üst süslemesi için de çikolata erittim. Ama pek başarılı olamadım süsleme kısmında. Hedefim şeritler yapmaktı aslında ama olmayınca ben de doğaçlama yaptm :) Ve böyle bir pasta çıktı ortaya.
Canım günaydın hayırlısı olsun daha iyi imkanlar çıkar inşallah karşına.Pastan süper olmuş ellerine sağlık öpüyorum...
YanıtlaSilYeni bir site ordan, burdan ama çok cici çok sizden, ama bir o kadar da bizden. Sitemdeki yorumunuzu okudum. Cevapta yazacağım .Tekrar görüşmek üzere. Sevgiler Mine
YanıtlaSilteşekkür ediyorum ziyaretiniz için.
YanıtlaSil