Haziran başında Marmaris'e tatil yapmaya gittik. Gitmeden önce tüm rezervasyonlarımızı yaptığım için herşey çok kolay oldu. Gezeceğimiz, görmek isteyeceğimiz yerlerin planını gün gün yaptım.
Biz, otelde vakit geçirmekten çok, çevre ilçeleri, farklı yerleri görmeyi istiyorduk. Arabamız olmadığı için araba kiralamayı tercih ettik, böylece istediğimiz her yere özgürce gidebildik. Önce Denizli'ye gittik ve arabayı oradan kiraladık. Pamukkale ve Hierapolis'i de görmek istediğimiz için, Denizli'ye gidip, Denizli'den dönmek daha mantıklı geldi.
Denizli havaalanında aracımızı aldıktan sonra, kahvaltımızı yapıp yola çıktık. Oradan başladık buralar güzelmiş demeye. Üç saatlik yolculuğumuz sonunda Marmaris'e yaklaştık ve Karadenizli olan bizleri en mutlu edecek manzarayla heyecanlandık. Her taraf dağ, tepe, çam ormanı. Daha önce Akdeniz ve Ege bölgesinde başka tatil yerlerine de gittiğimiz için burayı da boz dağlarla, kel düzlüklerle çevrili sanmıştık. Marmaris'i bu yoldan görür görmez karşımızdaki manzara, tatilde olmanın verdiği mutluluğumuzu ikiye katladı.
İlk günümüzü dinlenip, çevreyi dolaşmakla geçirdik. İlk andan itibaren dikkatimizi çeken şey sürücülerin yayalara ve diğer araçlara karşı saygıları ve öncelik tanımaları oldu. Herkesin güler yüzlü olması ve yardımcı olmaya çalışmaları da bizim orayı sevmemizi ve tatil beldelerinin yerlilerinin tatilciyi sevmedikleri konusundaki önyargımızı da kırdı. Kendimizi orada hiç yabancı hissetmedik çünkü, Marmaris adeta küçük İstanbul. Zaten Mc Donalds ve Burger King'i görmek, yabancı bir yerde A101 ve BİM görmek kadar mutluluk vericiydi^^ Ama Starbucks nasıl damlamamış oraya da şaşırmadık değil doğrusu. Ya da biz göremedik..İkinci gün planladığımız şekilde kahvaltımızı yapıp Kaunos'a doğru yola çıktık. Marmaris'e çok yakın olan bu antik kenti görmeyi çok istemiştik. Yol üzerinde istediğimiz yerlerde durup fotoğraf çekmek, portakal, limon bahçelerini seyrederek yol almak çok keyifliydi. Sık sık gördüğümüz kaktüslere her seferinde şaşkınlıkla baktık, çünkü daha önce hiç canlı canlı yerde biten kaktüs görmemiş insanlardık. Bu yüzden her gördüğümü çektim ama hepsini yayınlamayacağım burada, korkmayın :)
Yol kenarında rastladığımız ilk taze meyve suyu satan amcaya uğrayıp biraz sohbet ettik ve taze sıkılmış, soğuk nar ve portakal sularımızı içtik. Amcanın meyve sularının kalitesi buz kullanmaması ve bardakları buzdolabında saklamasıymış. Bu tüyoyu da ondan aldıktan sonra, onun iyi dilekleriyle yolumuza devam ettik.
Çok ilerlemeden bu manzarayı fotoğraflamak için tekrar durduk. Berrak suyun içindeki balıkları görebilmek de harikaydı. Ancak heyecandan olsa gerek, burada gözlüğümü üstüne oturarak kırdım :(
Sonunda Kaunos'a vardık. Daha önce öğrendiğimiz kadarıyla buradaki müzeden Müze Kart da çıkarabilirdik. Buraya ve gitmek istediğimiz diğer ören yerleri ve antik kentler için bu kartı almak iyi olacaktı çünkü buralara giriş ücretli. Müze kartlarımızı (İş Bankası Maximum Kart da müzelere giriş için kullanılabiliyor. Bir aylık bir süre içerisinde ücretsiz girilebiliyor) çıkarıp giriş yaptık ve bu kentin yollarına adım attık.
Kaunos'a gelmek için iki yol var. Eğer Dalyan tarafından geliniyorsa (ki en çok kullanılan yol buymuş anladığımız kadarıyla, internette ve sorduğunuzda herkes bu şekilde tarif ediyor, ancak bizim yolumuz da Marmaris tarafından gelenler için çok daha iyiymiş, Kaunos için) sandal ile karşı kıyıya geçip önce Kaya Mezarları görüp sonra Kaunos için yukarı doğru tırmanmanız gerekiyor. Sonra tekrar Dalyan'a doğru aşağı inmeniz gerekiyor.
Eğer Marmaris tarafından sadece Kaunos'u ve Kaya Mezarları görmek için geliyorsanız Kaunos'a kadar aracınızla gelebilirsiniz. Aşağıya kadar inip Kaya Mezarları'nı da gördükten sonra bizim gibi Dalyan'a geçebilir, orayı da gezebilirsiniz. Ancak burada caretta carettaların bulunduğu İztuzu kumsalına gitmeyi de istiyorsanız aracınız karşıda kaldı. Saat uygunsa tekne turları ile veya sahilden kalkan minibüslerle de gidebilirsiniz. Biz geç saate kaldığımız için tekne turları için müşteri yoktu ve minibüsle gitmek için de geç olmuştu. Orayı pas geçmek zorunda kaldık.
İşte Kaunos. Buradaki kibar görevlilerden kartlarımızı ve bilgileri aldık, içeri girdik. Manzara zaten harika. Her yerde bitmiş olan yıllanmış zeytin ağaçları buraya ayrı bir hava katıyor. Antik tiyatroyu, kiliseyi, hamamı görmek, oranın kokusunu duymak insanda tarif edilemez hisler uyandırıyor.
Bu anneler ve yavruları da Kaunos'un ayrı güzelliği oldu bizim için :)
Aşağıya araçla indik ve bu güzelliği seyrettik. Ancak yukarı çıkış açık değildi, o yüzden biraz hayal kırıklığına uğradık.Bahçelerde gördüğümüz kaktüsler tekrar..
Ancak hayal kırıklığımızı bu manzara ile çabuk unuttuk. Burada Köyceğiz'den Dalyan'a geçmek için kanal üzerinde sandallar var. Bu sandalları teyzeler kullanıyor, daha çok aile işi gibi de. Gidiş geliş için küçük bir miktar ödüyorsunuz. Sandal keyfi yapıyorsunuz :) Ben çok tırsarım böyle şeylerden düşmekten, o yüzden çok heyecanlandım ve korktum ama çok da sevdim :)
Dalyan'dan Kaya Mezarların görünüşü..
Dalyan'da bir restoran..
Biz dolandık, dolandık, sonunda Çin yemeğinde karar kıldık. Esnaf burada da çok ilgili. Yabancı turist görmekten bunalmışlar artık, Türk olduğunuzu anladıklarında çok ilgileniyorlar.
Tekne ile kanalda yolculuk edip İztuzu plajına gitmeyi çok istemiştik ama geç kalmıştık ve gidip dönmemiz bir olacaktı. Ayrıca müşteri de olmadığından tekneler kalkmıyordu. Gidiş geliş 100 TL verip özel tekne ayarlayabileceklerini söylediler ancak biz çok kısa bir süre için o kadar para harcamak istemedik. Artık başka bir gezimize, İnşallah Fethiye'ye geldiğimizde görürüz burayı da diyerek ayrıldık buradan ve Marmaris'e döndük.
Kalanı başka bir güne artık :) Bu tembellikle bütün yıla yayarsam bu geziyi şaşırmayın :))
Görüşmek üzere..
ne güzel anlatmış ve gezmişsiniz.çok yıllar önce buna benzer bi tatil yapmıştım arkadaşımla.ama eşle yapabilmek için yanıp tutuşuyorum:))
YanıtlaSilsevgiler
Teşekkürler. Biz biraz dolaşmayı, görmeyi seviyoruz. O yüzden çok keyif aldık.
SilUmarım siz de kısa zamanda dileğinizi gerçekleştirirsiniz Havva.
Sevgiler, iyi günler.
keyifli bir gezi olmuş zevkle okudum :)
YanıtlaSilTeşekkürler uğradığınız için :)
SilMarmaris'e gitmek istediğinizi bana yorum olarak yazmıştınız ve demek gittiniz, güzel bir gezi olduğu fotolardan ve yazınızdan çok belli..
YanıtlaSilAh! Çok doğru. Sizin gezinize yazmıştım oraya gitmek istediğimizi. Vesile oldunuz aslında oraya gitmemize ve mutluluğumuza. Teşekkürler gerçekten. Yazınız ve fotoğraflarınız olmasaydı çok da kararsızdık, başka bir yere gidebilirdik.
SilUzun zaman oldu Marmarise gitmeyeli özlemişim oraları, sayenizde özlem giderdim. Ne iyi yapmışsınız, darısı gelecek tatillere olsun. Sevgiler.... http://bizimmutfakdan.wordpress.com/
YanıtlaSilİnşallah :) Teşekkürler.
SilGeçen sene yaz tatilinde Dalyan'daydık ve çok sevdik.. yazdığınız kıyı hattı bizim en çok sevdiğimiz yerler..güzel bir paylaşım..sevgiler
YanıtlaSilEvet Akdeniz'e inen kıyı hattında doğa çok güzel. Orman ve deniz aşıkları için bulunmaz yerler.
SilSevgiler.