12 Eylül 2013 Perşembe

Ufak bir yolculuk..



Sizi bugün ufak bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Kastamonu, Tosya'ya gidelim beraber. Bizim köyde neler oluyormuş biraz göz atalım. Sabahtan başlayan yemek telaşesine, kışlık yiyecekler için yapılan hazırlıklara, şöyle bir genel manzaraya bakalım. Ufak desem de uzun bir yolculuk olacak. Kemerlerinizi bağlayın :)





Akşam yemeği için yapılan hazırlıklar bunlar. Sabah erkenden fırın yakılmadan önce herkes evinde hazırlar yemeğini. Yavaş yavaş dolar fırının önü cabalarla (güveç), tencerelerle.



Fırın iyice ısınıp, odunlar köz olduğunda cabalar içeri sürülür. Kapısı çamurla sıvanıp, akşama kadar sürecek olan pişme kısmı başlar. Büyük kolaylık kadınlar için bu fırınlar. Sabah ver yemeğini fırına, akşama kadar istediğin işini yap, yemek derdi olmadan :)


İster kuşburnu geçir elekten, güzelce kaynatıp marmelat yapmak için,


İster kızılcık ayıkla komşularla beraber.




Köy işi yaz-kış bitmez aslında. Yazın bağla bahçeyle uğraşırsın, mahsulleri kış için hazırlarsın. Kabakları biberleri, patlıcanları süs yaparsın evine :)

 Ev demişken, bizim evlerimizde böyle dolaplar vardır, duvara gömülü. Eşyalarını, giysilerini orada tutarsın. Eski köy evlerinde banyo ve mutfak da bulunmazmış. Bu dolaplar mutfak ve banyo olarak da kullanılırmış :) Nasıl olur demeyin. Yukarıdaki dolap eşyalar için kullanılan. Ama bunun aynısından diğer yanında da var ve orasının içi banyo olacak şekilde yapılmış. Banyo için bir dolaba giriliyormuş yani :) Bana korkunç geliyor bu fikir :)) Gerçi artık kullanılan ev pek kalmadı sanırım. Herkes tadilatla evine banyo, mutfak yaptırdı. Ama dışardan bakılınca hoş duruyor bu dolaplar.


Odunluklar benim favorim. Görsel açıdan çok hoşuma gidiyor.


Eveeet! Bu kadar gezdikten sonra acıktık tabi. Yemeklerimiz pişmiş olmalı. Haydi fırına :)


Fırının çamurla sıvanmış olan kapağı, etrafındaki sıva kırılarak açılıyor. Sonra gelsin mis kokular :)



Vee bakın fırından neler çıktı :) Şeker pancarı! Ben pek hoşlanmıyorum ama seveni çok. Kabuğunu soyup dilimleyip yiyorsunuz tatlı niyetine. En doğalından.. Bunlar bizimkiler :) İstanbul'a da getirdik birkaç tane. Aynı tadı vermese de modern fırınlarda pişirilebiliyor.


Zela (Zeliha) gadingem (yenge) de almış cabasını. Akşam yemeği hazır.

Bunlar keşkekler. Hiç kimse kusura bakmasın ama en güzel keşkek bizim oralarda yapılan. Lezzeti var ve yemeye değiyor gerçekten.



                            Çıtır çıtır kızarmış patates yemeği..

                            Şeker pancarı.

    Ve assolistimiz keşkek :)

Özellikle Ramazan ayında bu fırınlar hergün yakılır. Tosya'da ve köylerde her mahallede muhakkak 1 veya 2 fırın vardır. Olmazsa olmazdır. İstanbul'da bizim en çok özlediğimiz şey bu fırınlarda pişmiş yemekler işte. Hiçbir yemek tutmaz yerlerini bizim için. 

Uzuuunca oldu ama, umarım hoşunuza gitmiştir bu yolculuk :)


Görüşmek üzere. 
Sevgiler.




28 yorum:

  1. Sayende akşam akşam güzel bir karadeniz turu yaptık. O kadar kaptırmışım ki kendimi bir ana o kızarmış patates yemeğini yiyecek gibi hissettim. Ne kadar farklı şehirle oradaki yaşam. Bahçede öyle bir fırın için neler verilmez. Saol çok iyi geldi bu post. Ama hala ancak facebookta bir paylaşım yaparsan oradan tıklayıp girebiliyorum bloğuna. Normal yoldan engelliyor beni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiğinize sevindim :) Şehir hayatıyla gerçekten çok fark var arasında.
      Bloğa girişle ilgili sorunu nasıl çözeceğimi bilemedim. Acaba Firefox, Chrome felan kullanıyorsanız normal girişlerde o mu engelliyor. Linke tıklayınca çünkü Explorer'dan girer büyük ihtimalle. Bazen böyle problemler olabiliyor. Belki de benim ayarlarla ilgili bir problemdir bilemedim gerçekten.
      Neyse ki Facebook sayfamda duyuruyorum yeni yazılarımı :) Teşekkür ederim ziyaretiniz için. Sevgiler.

      Sil
    2. Chrome kullanıyorum zaten.

      Sil
  2. Ne guzel bir koy ve alistigimizdan ne kadar farkli bir yasam diye dusundum okuyunca. Sanirim her sehirlide bu duygular uyaniyor. Bunca ivir zivir olmadan da yasanabiliyor iste. Bizim ailede koyde yasayan kimse olmadigindan koy yasamina hic asina degilim ve yazdiklarin ilk kez duydugum seyler. Herkesin yemegini ayni firinda pisirmesi, basit yemekler yenilmesi. Insanlarin yuzunde huzur var. Ne guzel...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şehir hayatına alışmış insanlar için zor oluyor köy hayatı. Ben gittiğimde 2 günden fazlası boğuyor beni :) Ama gerçekten sade bir hayat oradaki. Birçok şey olmasa da yaşanabiliyor.
      Ziyaretiniz için teşekkürler. Sevgiler.

      Sil
  3. Keşkek nedir biliyorum, şeker pancarını da, o köy evlerinin içindeki dolaptan banyoları da, yaşasın :)

    YanıtlaSil
  4. günaydin ablam
    sayende cocukluguma, köyüme en cok özledigim yasamimin en degerli
    unutumadigim anlarina yolculuk yaptim
    gözlerim nemlendi, yüregimi sorma .kareler cok güzel kadrajina saglik
    hayirli cumalar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlı Cumalar sana da ablacığım. Ne mutlu bana yüreğine dokunabildiysem. Sevgiler.

      Sil
  5. Oznur Duzgun13/9/13 10:38

    Harika bir sey yapmissin Deniz... Facemde paylasmak istiyorum bu yolculugumuzu bir de bu sekliyle ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa beğendiğine sevindim gerçekten. Teşekkürler. Paylaş bakalım :)

      Sil
  6. valla bu köye yerleşebilirmiyim ?
    yardımcı olurmusunuz ?
    sevgiler
    özlem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtarı babam hiç sorun olmaz :)
      Sevgiler..

      Sil
  7. Kastomonu taraflarini cok merak ediyorum.Bu harika anlatım ve fotoğraflari görünce gitme işini hızlandırsak iyi olacak eşimle diye düşündüm.Harika bir yayın olmuş.Ablalarin ellerine sağlık lezzetler harika gerçekten
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  8. Kastomonu taraflarini cok merak ediyorum.Bu harika anlatım ve fotoğraflari görünce gitme işini hızlandırsak iyi olacak eşimle diye düşündüm.Harika bir yayın olmuş.Ablalarin ellerine sağlık lezzetler harika gerçekten
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  9. Denizzzzz, o hazır güveçlerden 1 tanecik akşam yemeği için alabilir miyim :) Maşallah ne lezzetli görünüyorlar öyle. Fotoğrafların hepsi harika. Ne mutlu sana...

    YanıtlaSil
  10. ay ay bayıldım zaten köy hayatını çok severim. bir
    zamanlar sinoptayken kuşburnu marmelatıyla tanıştım. nasıl
    güzel bir şey. ama çok zahmetli..

    YanıtlaSil
  11. HIRSIZ-POLIS16/9/13 19:13

    Resimlere bayildim

    YanıtlaSil
  12. Koy cok guzel, fotograflar hepsinden guzel. Boylesi bir yolculuk icin size tesekkur ederim. Bir tarafim koylu oldugundan sanirim, koy hayatini cok seviyorum, oralarda olmak ve yasamak cook isterdim.

    Sevgiler,

    Asuman

    YanıtlaSil
  13. Ne güzel fotoğraflar... Oraları gezmiş kadar olduk, objektiftifine ve yazı için ellerine sağlık.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  14. Bittermutfakta, oraları beğeneceğinize eminim. Mutlaka görülmesi gereken yerler var Karadeniz'de.

    Leylak, teşekkürler beğenmene sevindim.

    Buket, kuşburnu gerçekten çok zahmetli. Ama çok da güzel oluyor. Beğenmene sevindim.

    HIRSIZ-POLIS, teşekkürler.

    Anavur Ciğeri, teşekkürler beğenmenize gerçekten seviniyorum. fotoğrafları paylaşmak güzel oluyor. Köy hayatı beni bir yerden sonra sıksa da seviyorum ben de. Sevgiler.

    Tarifname Seda, teşekkürler uğradığın için. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  15. Deniz'ciğim, uzun zamandır blog ziyaret edemedim. Zaman bulup gezeyim derken senin blogda gözlerim faltaşı gibi açıldı.
    Canım bu nasıl güzel bir paylaşım olmuş. Bayıldım...
    Fotoğraflar harika, anlatım az ve öz, konu muhteşem...
    Bu kez lezzetli bir belgesel yayınlamışsın canım...
    Bu tür yazılarını sık sık beklerim. Büyük bir keyifle okudum.
    Zeliha yengeye de hayran kaldım bu arada...
    Sevgiler gönderiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canim begendigine cok sevindim gercekten. Benim de hem fotograflamaktan hem de yazmaktan keyif aldigim bi post oldu bu. Tesekkur ediyorum ziyaretin icin. Sevgiler.

      Sil
  16. bayılıyorum sana,senin fotoğraflarına.harikasınız.

    YanıtlaSil
  17. Köy hayatının bu yardımlaşmasına bayılıyorum... Nasıl da güzel fotoğraflamışsın, tekrar tekrar baktım... Benim şimdi yaşadığım yer köy diye geçiyor ama çok dağınık evler, yayla gibi, yani köy yaşamı yok maalesef :(
    Bu arada su kabağın çok özgün olmuş, ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fotograflari cekerken cok keyif aldim. Bu yasami yansitmak hosuma gitti gercekten. Begenmenize sevindim. Kabagi bitirmek neredeyse bir yil surse de sonuca degdi sanki :)) ziyaretiniz icin tesekkurler. Sevgiler.

      Sil
  18. Gerçekten de sade olan ne varsa güzel. İlk uçağa atlayıp gidesim geldi memleketime. Tam 3 defa okudum bu yazıyı. Kaleminize, deklanşörünüze sağlık...

    YanıtlaSil

Tasarım:Sawako Kuronuma