11 Ekim 2010 Pazartesi
Sonunda Kavuştuk Kuzumuza
Defne bebek bitirdi yolculuğunu. Dört gündür bizlerle. Bize getirdiği heyecan ve mutluluk tarif edilemez. Bir kez daha teyze olmanın mutluluğunu yaşadım.
Bu fotoğraftaki minicik parmaklar da ona ait.
Defne'mize uzun, mutlu, sağlıklı ve tüm sevdikleriyle geçireceği bir ömür diliyorum.
Hoşgeldin bebek :)
3 Ekim 2010 Pazar
Heyecanlıyım :)
Herkese merhaba. Çok, çok heyecanlıyım bu aralar. Ailemize minicik birinin katılacak olmasının verdiği bir heyecan.
Ailenin en küçük çocuğu, sonbeşiği olarak benden epey büyük kardeşlerim var. Bu yüzden ben de çok küçük yaşta teyze oldum. İlk yeğenim doğduğunda henüz 10 yaşındaydım. İlk torun olduğu için çok kıymetliydi. Tüm ilgi ona kaydığı için de çok kıskanmıştım. Tabi o zamanlar oyun derdinde olduğumdan pek heyecanım yoktu ablamın hamileliğinde. Diğer yeğenlerimde de ya küçük olduğumdan ya da büyüyünce ayrı şehirlere düştüğümüzden yolculuklarına pek tanıklık edemedim. Ama hepsinin yeri her zaman ayrı oldu benim için.
Şimdi ise apayrı bir heyecanın içerisindeyim. Sanki kendi çocuğum olacakmış gibi sabırsızlanıyorum ve heyecanlanıyorum. Sanırım bu biraz da yaşımdan ve artık yavaş da olsa evlilik ve çocuk fikrinin ilgimi çekmeye başlamasından kaynaklanıyor. Tabi daha çoooook var bunlar için :)
Artık gün sayıyoruz. Geçenlerde bebek için yaptığımız şeker sepetini yayınlamıştım. Bu sefer de odasının kapısı için bir süs yaptık. Ablamın aklına gelen şirin bir pano. Ben de düşünüyordum bir kapı çelengi yapmayı. Ama değişiklik olsun diye böyle bir çerçeve hazırladık.
Ailenin en küçük çocuğu, sonbeşiği olarak benden epey büyük kardeşlerim var. Bu yüzden ben de çok küçük yaşta teyze oldum. İlk yeğenim doğduğunda henüz 10 yaşındaydım. İlk torun olduğu için çok kıymetliydi. Tüm ilgi ona kaydığı için de çok kıskanmıştım. Tabi o zamanlar oyun derdinde olduğumdan pek heyecanım yoktu ablamın hamileliğinde. Diğer yeğenlerimde de ya küçük olduğumdan ya da büyüyünce ayrı şehirlere düştüğümüzden yolculuklarına pek tanıklık edemedim. Ama hepsinin yeri her zaman ayrı oldu benim için.
Şimdi ise apayrı bir heyecanın içerisindeyim. Sanki kendi çocuğum olacakmış gibi sabırsızlanıyorum ve heyecanlanıyorum. Sanırım bu biraz da yaşımdan ve artık yavaş da olsa evlilik ve çocuk fikrinin ilgimi çekmeye başlamasından kaynaklanıyor. Tabi daha çoooook var bunlar için :)
Artık gün sayıyoruz. Geçenlerde bebek için yaptığımız şeker sepetini yayınlamıştım. Bu sefer de odasının kapısı için bir süs yaptık. Ablamın aklına gelen şirin bir pano. Ben de düşünüyordum bir kapı çelengi yapmayı. Ama değişiklik olsun diye böyle bir çerçeve hazırladık.
1 Ekim 2010 Cuma
Çikolatalı, Muzlu Muffinler
Kaç gündür kıvranıyorum şu muzlu kekleri yayınlamak için. Oturup, oturup kalkıyorum bilgisayarın başından. Nedense böyle bir antipati oluştu onlara karşı. Tarifte problem yok. Fotoğraflar da çekici. Ama yazacak birşey bulamıyorum. Sırf tarifi verip çıkmak da istemiyorum çünkü bu bir yemek tarifi sitesi değil. Bu benden birşey. İyi ya da kötü benim yaptıklarım, hayatımdan küçük bölümler var burada. Fakat son zamanlarda yazacak çok şeyim yok. Keçeye ve çizimlere olan ilgimi de kaybettiğimden ve sonuçta birşeyler yayınlamam gerektiğinden sürekli yiyecek tarifi yayınlıyorum. Ev-iş-kurs arasındaki hayatımda pek ilgi çekecek birşey zaten yok. (Ne kadar çok "birşey" yazmışım öyle ya) Öyle işte. Sonunda bugün de kalkmadan yazayım dedim.
Her zaman yaptığım çikolatalı muffin tarifini, 1 adet ezilmiş muz ekleyerek kullandım.Üzerlerini de muz dilimleri ve eritilmiş çikolata ile süsledim.
Her zaman yaptığım çikolatalı muffin tarifini, 1 adet ezilmiş muz ekleyerek kullandım.Üzerlerini de muz dilimleri ve eritilmiş çikolata ile süsledim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)