29 Aralık 2009 Salı

Benim Yılbaşı Ağacım


                                       
                              
                                      
Uzun zamandır ablamda değerlendirilmek için bekleyen bu hindistancevizi kabuğu ve çam kozalağı, benim ellerimde bu şekle büründü.

Nasıl yaptığıma gelince; kozalağı daha önceden yeşil renge boyamıştı ablam.
Kozalağın üzerini, renkli taşları ve renkli iplerden kestiğim minik parçaları yapıştırarak süsledim.
En üste de keçeden kestiğim yıldızı yapıştırdım.
Renkli kartonlardan kestiğim kağıtlarla minik hediye paketleri yaptım.
Hediye paketlerinin üzerini kurdelelerle ve iplerle süsledim.
Kozalağı, bir parça köpüğün üzerine batırarak sabitledim.
Köpüğü de uhu ile hindistancevizi kabuğuna yapıştırdım.
Demlenmiş çayı kurutarak toprak olarak kullandım.
Kar taneleri için de boncuk elyaf kullandım.
Keçeden yaptığım kardan adamı, hediye paketlerini ve evdeki diğer kozalağı da yerleştirerek kendimce bir kompozisyon oluşturdum. Böylece ilk kez bir yılbaşı ağacım oldu :)
Düşündükçe aklıma daha bir çok şey geliyor bu kompozisyona eklenebilecek. Bir ara pastel boyalarla bir ev resmi yapıp, arka plan olarak kullanmayı düşündüm, ama abartmayım dedim :) Bu şekilde çok daha iyi oldu.

28 Aralık 2009 Pazartesi

Ayranlı Poğaça



Geçen hafta annemin bir arkadaşı bize oturmaya geldi. Onun için hazırladığımız yiyecekler arasında bu poğaçalar da vardı. Son birkaç yıldır sık sık poğaça yaparım. Yumuşacık ve kabarık olurlar. Ama ablam poğaçayı pastanelerde yapılanlar gibi, ağızda dağılan şekilde seviyor. Uzun zamandır değişik bir tarif denemeyi istiyordum ama cesaret edemiyordum sert olurlarsa diye. Misarifimiz geleceği gün biraz araştırdım ve ayranlı poğaça tarifine rastladım. Annem de ayranlı poğaçanın benim yaptığıma oranla daha sert ve kıtır olduğunu söyleyince, normal ayranlı poğaça tarifini azıcık değiştirerek yapmaya karar verdim. Sonuç; önceden yaptığım poğaçalara göre bu seferki biraz daha sıkışık ancak yine pofuduk yine yumuşacık oldu.

Ayranlı Poğaça

Malzemeler:
125 gr tereyağı (eritilmiş)
1 su brd. koyu ayran
1 paket kabartma tozu
1 çay brd. sıcak su
1/4 paket yaş maya
1 yumurta (sarısı üstüne sürülecek)
Aldığı kadar un
1 tatlı kaşığı tozşeker
İsteğe göre içine peynirli maydanozlu karışım veya çekirdeği çıkarılmış zeytin koyabilirsiniz.

Yapılışı: Bir çay bardağı sıcak suda 1 tatlı kaşığı tozşekeri ve mayayı eritin. Derin bir kaba öncelikle 3 su brd. unu eleyin. Üzerine kabartma tozunu ve tuzu ekleyip biraz karıştırın. Yumurtanın beyazını, mayalı suyu ve erimiş tereyağını ekleyip biraz karıştırdıktan sonra yavaş yavaş koyu ayranı da ekleyip yoğurmaya başlayın. Hamur iyice karıştıktan sonra kıvamı koyulaştırmak için biraz daha un ekleyin. Ancak hamur çok sert olmamalı. Tekrar yoğurduktan sonra üzerine bir bez kapatıp 1 saat bekletin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde açtıktan sonra, iç malzemenizden koyup sıkıca kapatın. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında kabarıp, üzerleri kızarana dek pişirin.

Afiyet olsun.

23 Aralık 2009 Çarşamba

Limonlu Madelein Kekler




Malzemeler
1,5 su brd. un
3 yumurta
1 çay brd. tozşeker
80 gr. eritilmiş tereyağı
1 paket kabartma tozu
Yarım paket vanilya
1 limon kabuğu rendesi
1 tatlı kaşığı limon suyu
Üzeri için pudra şekeri
Yapılışı : Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakın. Bir kapta yumurta ve şekeri iyice çırpın. Eritilmiş tereyağını ekleyip biraz daha çırpıp limon suyunu ekleyin. Ayrı bir kapta un, kabartma tozu ve vanilyayı karıştırıp yumurtalı karışıma ekleyin. Limon kabuğu rendesini de ekleyip tahta bir kaşıkla iyice karıştırın. Karışımı, kaşık yardımıyla madelein kalıplarınıza dökün. Kalıplarınız küçük boy ise 8-10 dk, büyük boy ise 10-15 dk pişirin. Fırından çıkarıp, soğuttuktan sonra pudra şekeri serperek servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun.
Tarifimi Soft Bowl Kek Etkinliği'ne gönderiyorum.

19 Aralık 2009 Cumartesi

Elmalı Mini Paylar



Malzemeler:
2 su brd. un
125 gr margarin (küp şeklinde doğranmış)
1 yemek kaşığı toz şeker
4-5 yemek kaşığı buzlu su
1 tutam tuz
3 büyük boy elma
1 su brd. dövülmüş ceviz içi
2 yemek kaşığı toz şeker
Tarçın
Yapılışı: Bir kapta un, şeker, tuz ve tereyağını ara ara buzlu su ekleyerek yoğurun. Buzdolabında 1 saat dinlendirin. Bu arada bir tavada, soyulmuş ve minik küpler halinde doğranmış elmaları 2 yemek kaşığı toz şeker, tarçın ve cevizle beraber bir kaç defa karıştırarak hafif pişirin. 1 saat buzdolabında beklemiş hamuru merdane ile 1 cm kalınlığında açın. Büyük bir bardak veya kase yardımıyla daireler kesin ve ayçiçeği şekilli silikon muffin kaplarına (veya herhangi bir muffin kalıbına), kase şeklinde yerleştirin ve kalıbın şeklini alması için hafif bastırdıktan sonra içlerine elmalı harçtan koyup, hamurun dışarıda kalan kısmıyla üstlerini kapatın. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dk pişirin. İsteğe göre soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serperek servis edin.
Afiyet olsun.
Bu tarifimle Soft Bowl Kek Etkinliği'ne katılıyorum.

Doğum Günü Hediyesi

Perşembe günü mini minicik Zeynep'in ilk yaş günüydü. Günler öncesinden onun için ne yapsam diye düşünmeye başlamıştım. İnternette şöyle bir araştırırken bir sitede üzerinde karpuz dilimleri olan bir saç bandı gördüm ve ben de keçeden yapılmış karpuz dilimleriyle süslenmiş bir taç yapmaya karar verdim. Kullanacağım taç için önce pembe keçeden bir kılıf diktim. Daha sonra üzerine minik karpuz dilimleri diktim ve taca geçirdim. Çok sevimli birşey oldu. Zeynep'in ondan 1,5 yaş büyük olan abisi için de üstteki minik arabayı yaptım. Çünkü kendisi bir araba aşığı :)
Keçeyle yaptığım son çalışmalar bu şirin şeyler şimdilik.

14 Aralık 2009 Pazartesi

Krem Peynir Soslu Spagetti

Krem Peynir Soslu Spagetti (tarif bana ait)
Malzemeler:
1 paket spagetti makarna
1 paket krem peynir
1/2 su brd. süt
Tuz
Üzerine serpmek için kelle peyniri
Yapılışı: Bir paket spagetti kaynamış ve çok az sıvıyağ eklenmiş suda haşlanır. Ayrı bir tencerede süt ve krem peynir çırpılır. Çok az tuz eklenip kaynamaya başlayınca altı kapatılır. Suyu süzülüp servis için tabaklara alınan makarnanın üzerine 2 kaşık sos dökülür. Rendelenmiş kelle peyniri (kaşar peyniri veya parmesan peyniri de kullanılabilir) serpilip servis edilir.
Kelle peyniri tuzlu bir peynir olduğundan ben tuzu çok az kullandım. Siz tuzsuz bir peynir kullacaksanız üzerine, makarnayı haşlarken tuz da kullanabilirsiniz.

9 Aralık 2009 Çarşamba

Hamsili Pilav

Zeytinyağlı yemeklerde olduğu gibi hafif tatlımsı yemekleri çok severim. Hamsili pilavı da ilk yediğimde çok beğenmiştim. İç pilavı hafif tatlı olunca ve üzerine biraz limon sıkınca yemeye doyamıyorum.
Ablam dün akşam yapmış bu pilavı. Yemeğe çağırdığında "fotoğraf makinanı da al gel" dedi. Hemen anladım güzel bişeyler olduğunu.
Ve bu fotoğrafları çektim.






8 Aralık 2009 Salı

Çikolatalı Pasta






Aylardır işsizim ve iş arıyorum. Derken Turkcell'in telefonla kontör satışını yapan bir şirketten randevu verdiler. Geçtiğimiz perşembe de bu iş için eğitim almaya başladım. Güzel yerdi, çalışanlar hep gençti, bana; buz gibi soğuk havası ve çam ormanı manzarası ile Kuzeykent'i hatırlatıp okul yıllarıma döndürüyordu beni. Ama çok sıkıcıydı. Sadece dinlemekten bile yorulmuştum. Belki de aylardır çalışmamaktan dolayı tembelleşmiştim ama sıkıcıydı işte. 2 günlük teorik eğitimden sonra pratik eğitime geçmiştik cumartesi günü. Çok heyecanlıydım. Ama işin başına oturduktan sonra hiç bir heyecan kalmadı bende. Gayet iyi gitti. Fakat çok, çokdan da çok yorucu ve kafa ütüleyici bir iş olduğunu çok kısa bir süre içerisinde öğrendim. Baş ağrıları, ses kısıklığı, boğaz ağrısı derken o gün akşamı zor ettim. Öğrendim ki telefonda satış işi bana göre değilmiş. Hem ben ne anlarım ki pazarlamadan? Zaten ne işim vardı orada? Caydım. Pazar günü de eğitim vardı ama ben gitmedim. Yapamazdım. Zaten pazar günü eğitim mi olurmuş? Bir gün daha dayanamazdım herhalde o uğultuya, baş ağrısına, boğazımın yırtılmasına :)
Cumartesi günü, nasıl olsa yarın gitmeyeceğim diyerek alışveriş yaptım, pasta yapmak istiyordu canım. Kekini kendim yaptım. Hafif bir pasta oldu. Kreması için yine Crem Ole kullandım. Arasına 2 kaşık vişne reçeli sürdüm. Üst süslemesi için de çikolata erittim. Ama pek başarılı olamadım süsleme kısmında. Hedefim şeritler yapmaktı aslında ama olmayınca ben de doğaçlama yaptm :) Ve böyle bir pasta çıktı ortaya.

2 Aralık 2009 Çarşamba

Yağmurlu Bir İstanbul Sabahı














Bayramın üçüncü günü Üsküdar'a, balık tutmaya gittim abimle. Geceden karar vermiştik çıkmaya. Sabah yağmur olacağı aklımızın ucundan geçmemişti. Ama yağan yağmur caydıramadı bizi. Aldık şemsiyemizi çıktık. İlk kez sabahın o saatinde sokaklarda dolaştığım için biraz heyecanlıydım. Etraf karanlık, hiç kimse düşmemiş yollara henüz. Tek tük geçen arabalar, bir azalıp bir çoğalan yağmur ve karşı yakanın manzarası.
Ben fotoğraf çekiyorum, abim oltasını atıyor, çekiyor. Böyle geçen birkaç saatten sonra abim oltasını tekrar attı. Ama bu sefer bir farklılık vardı. Abim oltasını attığı anda alçaktan uçan bir martı misinaya takılmıştı. Hemen farkettik durumu ve yavaşça çekmeye başladık, ama biz çektikçe hayvan suda çırpınıyordu. Telaşlandık tabi ölecek diye. Misinanın bir yerlerini kesmesinden korktuk. Ama abim aldığında hiç bir yerine zarar gelmediğini, sadece misinanın boynuna ve kanadına dolandığını gördük. Yavaşça kurtardık onu misinadan. Ama martının da öyle bir bakışı vardı ki "abi bu ilk değil yaa" der gibiydi. Bişey olmamıştı iyiki. Yoksa çok üzülürdük.





27 Kasım 2009 Cuma

Bayram Budur İşte: Kalburabastı & Yaprak Sarması

Merhabalar. Herkesin bayramı kutlu olsun.
Bayramların herkes için özel anlamı vardır muhakkak. O gün için yapılan özel yemekler, tatlılar, yeni kıyafetler, ziyaretler.. Bayram diyince benim aklıma ilk olarak annemin yaptığı baklavalar, yaprak sarması ve babaannem geliyor. Bizim evde her bayramda yaprak sarması yapılır. Annem de baklava açar. Ve her bayramda mutlaka babaannemi ziyaret ederiz. Annemler bizimle, İstanbul'da yaşamıyorlar. O yüzden artık her bayramda annemin baklavasından yemek kısmet olmuyor :) Bu bayramda tatlıcı ben oldum. Ne yapsam ne yapsam derken bu sabah kalburabastı tarifine rastladım. Baktım ki kolay görünüyor, hemen girdim mutfağa. Basacak bir kalburum olmasa da kevgirin arkasıyla şekillendirmeye çalıştım. Ama fırında biraz kabarınca pek kalmadı şekilleri.

Yaprakları da dün gece ablam sardı. Koca bir cabayı oturdu tek başına doldurdu :) Bizim oralarda toprak kaplara "caba" denir. Biz aslen Kastamonu'nun bir ilçesi olan Tosyalıyız ve oralarda her mahallede bir toprak fırın vardır. Özellikle Ramazan ayında ve bayramlarda kadınlar bu fırınları sabah erkenden yakarlar. Ve mahallede isteyen herkes birkaç caba içerisinde yemeklerini getirirler. Akşam ezanından bikaç dakika önce açılır fırın. Keşkek, patates yemeği, haşlama et, türlü gibi yemekler pişirilir genelde. Ve o fırında, o kaplarda pişen yemeğe doyum olmaz.
Biz de buna dayanarak bu bayramki sarmamızı cabada ama toprak fırınımız olmadığı için :))) ocakta pişirdik. Sabah pişer pişmez, hemen kahvaltıya koyduk bir tabak. Mükemmel olmuştu.
                                                        
Kalburabastı tarifi burada. Sarma tarifini birgün kendim yaptığımda vermeyi daha uygun buluyorum.
Afiyet olsun.

NOT: Sarma Tarifi burada eklenmiştir.

26 Kasım 2009 Perşembe