25 Mayıs 2015 Pazartesi

Bu Aralar Ben

Bol fotoğraflı, az yazmalı bir yayınım var bugün.
Bu aralar ben,
Fırında karnabahar ve patlıcana sardım. Biraz sıvıyağ, karabiber ve çok az kimyon gezdiriyorum üzerlerine. Kızarana kadar pişiriyorum fırında. Çok leziz oluyorlar. Evdeki karnabahar stoğum bitene kadar devam..
Çok merak ettiğim tariflere fırsat veriyorum. Bunlardan biri de sosyete mantısıydı. Denedik, beğendik. Çok lezizdi.

Bu aralar çok rastladığım ve merak ettiğim bir tarifti bu yumurtalı tost. Açıkçası bana pek hitap etmedi. Yumurtaya buladıktan sonra tereyağında kızarttım. Çok ağır geldi bana.
Denemelerimden bir diğeri. Karnabahar tabanlı pizza. Aslında harika bir fikir ve yapılabilir ancak ben peynir seçimini yanlış yaptığım için pek hoşumuza gitmedi. Birgün tekrar denersem tarifini vereceğim.
Tofitamız Defne'nin mutfağa ilgisi arttıkça mutlu oluyorum. Arada bir birlikte pasta yapıyoruz. Bu da onlardan biri.

Bol bol çizim yapıyorum, Instagam'da paylaşıyorum. "Bugün ben" başlıklı çizimlerimden örnekler bunlar da. İşyerinde boş vakitlerimi bunlarla doldurmak keyifli oluyor.
Bu kiraz yaprağı sarması. Malatya taraflarında yapılan bir yemek. İlk kez kuzenim sayesinde tattık bu yemeği ve çok beğendik. Kiraz yaprakları bulgurla hazırlanmış içle sarılıyor. Pişiriliyor ve yoğurtlu bir sosla birleştiriliyor. Üzerine de salçayla kavrulmuş soğanlar ekleniyor. Çok çok lezzetli bir tarif.
Haftasonlarından birinden bir öğle yemeğim bu da. Semizotu çilekle yakışıyor. Sevdim ben.
Bol bol ağlamalı dizi izleyip stres atıyorum. Bu da ne demeyin. Gözyaşlarım anlatsın :P
Bu fotoğraf da bir öğle yemeğimin hazırlık aşamasından. Bol yeşilli, somonlu sandviç.
Bu senenin ilk dondurmasını yaptım. Çilekli olan bunlar. Bir de nane ve çikolata ile bir denemem var. Tad olarak iyiydi o da ama naneler daha minik parçalara ayrılsa daha güzel olacakmış. O yüzden onlar şimdilik out! Çilekliler süperdi ama ;)
Bu da Allah Ne Verdiyse'den bir denemem. Pırasalı mezgit fileto diye açıklayım.  Çok lezzetli, denenesi bir tarif olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Biz ablamla pek sulu tarzda sevmeyiz deniz ürünlerini. Ama bu domates sos hem pırasalara hem balığa çok yakışmıştı. Tekrar tekrar yapacağımızı düşündüğümüz bir tarif. Merak edenler buraya lütfen ;)
Tatlı krizlerim için pratik tatlar hazırlıyorum. Bana, hemen küçük bir cezvede puding, muhallebi hazırlamak zor gelmediği için pratik diyorum^^ Alta evde o an bulunan kek, bisküvi vs. yerleştiriyorum. Üzerine biraz puding, onun üzerine meyve ve kek kırıntısı, tekrar muhallebi. Sonra biraz süsleyip soğumasını bekliyorum. Sonrası tatlı keyfi :)

İşte bende son zamanlardaki durum böyle. Çoğunlukla evdeyim. Sevgilimin askerden dönmesine günler kaldı. Mutluyum, huzurluyum.
Sizlere de bol güneşli, mutlu iyi haftalar..
Yakında görüşmek üzere.

21 Mayıs 2015 Perşembe

Saçmalardan Seçmeler / Tahinli Pekmezli Haşhaşlı Çörek

Merhabalar,
Bloguma baktıkça beni rahatsız eden bir şey var. Arşiv bölümündeki Ocak ayının yanında yazan (1) çok sinirimi bozuyor. Dönüp Ocak ayına yazılar yazasım var ama hile yapmak istemiyorum :( 2016 yılına geçtiğimizde görünmeyecek ama 7-8 ay daha dayanabilir miyim bilmiyorum.
Bu aralar bir son zamanlar yazısı yazmayı planlıyorum ama o kadar fotoğraf arasından seçmem zor olacak gibi. Bir de sürekli yeni şeyler yapıyorum bu ara, hemen paylaşma heyecanım ağır basıyor. Son zamanlar yazılarını genelde yazacak bir şeyim olmadığında yazıyorum :P
Kedili Evin Tarzı yepyeni güzel fotoğraflar paylaşmış, sabah onlara bakarken iğde dallarının kokusunu merak etmiştim. Aslında hiç görmedim değil, iğde ağacı. Ama çok küçüktüm, mahallemizde vardı bir bahçede. Çok yemişliğim vardır onun iğdelerini. Ama kokusu kalmamış hatıralarımda. Az önce patronumun eniştesi elinde iğde dallarıyla içeri girince nasıl mutlu oldum anlatamam :) Başka şey dileseymişim olmazmış herhalde. Nasıl da güzel kokuyor, hemen sardı kokusu ofisi. Onu da hemen araya sıkıştırayım dedim.
Sabahları durağa yürürken parktaki çiçekli ağaçların kokusuna her seferinde hayran kalıyorum. Ağzım açık ayran delisi gibi bakıyorum onlara. İsmini bilmiyorum ağacın, ama minik minik çiçekleri var ve hanımeli kokusuna çok benziyor kokusu. Bu zamanları bu yüzden çok seviyorum. Her yeri taze çiçekler, mis gibi kokular sarıyor.
Bu arada bu yazıyı 4-5 saattir yazıyorum. Artık bitireceğim yoksa akşamı edeceğim böyle ordan burdan yazarken. Zaten ona koş, buna koş bir yazıyı yazmak epey zamanımı alıyor.
Gelelim bugün ne paylaşacağım kısmına. Bugün daha önce de paylaştığım bir tarifim var. Haşhaşlı çörek. Şeklini değiştirip onlarca defa paylaşabileceğiniz bir tarif biliyorsunuz ki :D :D Biz uzun zamandır yapmamıştık. Geçenlerde ablamla tahinden bahsederken bir çörek yapsak dedik ve Salı  gününün tatil olmasını fırsat bilerek hemen yaptım.
Tahinli Pekmezli Haşhaşlı Çörek
Malzemeler (Cup ölçüsü yerine su brd. kullanabilirsiniz)
1 yumurta
1/2 çay brd. sıvıyağ
3 cup + un
1 çay brd. soğuk süt
1 çay brd. kaynar su
Yarım yaş maya
2 yemek kaşığı tozşeker (daha şekerli isterseniz artırın)

1 çay brd. haşhaş tohumu
1/2 su brd. pekmez
1/2 su brd. tahin
1/2 çay brd. sıvıyağ
1 yemek kaşığı tozşeker

Yapılışı
  • Kaynar su, soğuk süt, maya ve tozşekeri bir kapta karıştırın. 5 dk bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin, yumurtayı kırın. Yağı ekleyin. Mayalı karışımı da ekleyip yoğurun. Yapışkan bir hamur olacak. Hamur toparlanıp ele yapışmayacak ama yumuşak kalacak şekilde un eklemesi yaparak yoğurmaya devam edin. Üzerini temiz bir bezle kapatın ve iki kat olana dek bekletin. Hamur iyice kabarınca tekrar yoğurun ve bezi kapatıp tekrar kabarmasını bekleyin.
  • Tekrar kabaran hamuru un serpilmiş zemine alın. Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakın.
  • Hamuru 4 eşit parçaya kesin. Her bir parçayı ince olacak şekilde (2-3 yufka kalınlığında) açın.
  • Pekmez, tahin, şeker, yağ ve haşhaşı bir kapta iyice karıştırın. Açtığınız hamura 1 yemek kaşığı dolusu yayın. Hamuru uzunlamasına ikiye kesin. Bir yarımı diğerinin üzerine kapayın ve bu şekilde 2cm kalınlıkta şeritlere kesin. Her bir şeridi elinizle burun ve gül şeklinde sarıp yağlanmış tepsiye dizin.
  • Isınmış fırında iyice kabarıp hafif kızarana dek pişirin.
Afiyet olsun.
Görüşmek üzere.

19 Mayıs 2015 Salı

Sokak Yemekleri: Kore Sokak Stili Patatesli Hot Dog

O'nu anmaktan mutluluk duyduğum, harika ve ileri görüşlü bir Dünya lideri olan Mustafa Kemal Atatürk'ün, bizlere bıraktığı bu güzel bayramımızı kutlar, daima genç ruhlu, dinamik, ileri görüşlü ve Cumhuriyet'e sahip çıkan insanlar olmamızı, birlikte daha nicelerini kutlamamızı dilerim.
Bugün gençlerin, çocukların seveceği bir atıştırmalık paylaşasım var. Geçtiğimiz Cumartesi günü canım yine kızartma çekerken, epeydir deneme listemde bekleyen, fikri çok hoşuma giden bir tarifi deneyeyim dedim. İlk kez bir şov programında görmüştüm sanırım. Kore'de ünlü olan bir sokak yiyeceği. Patates kızartmalı Hot Dog! Fikri muhteşem değil mi? İki güzel lezzet tek çubukta toplanıyor :) Tamam patatesleri yerleştirmek azıcık zorluyor ama değiyor bence. Gerçi benim patatesler az oldu biraz, komik duruyor ama, asıl benim ilk gördüğüm fotoğrafı görseniz, çok iştah kabartıcı. Çok öyle sosis fanı değilimdir, kırk yılda bir ya misafir gelince kahvaltıya çeşit olsun diye, ya da börek yapmak için alırız eve. E paketin çoğu da kalır, ben de dondurucuya atarım. Bunlar da börek için aldığım sosislerden kalanlar. Ben tek olduğum için az yaptım. Siz istediğiniz şekilde artırabilirsiniz.
Ayrıca bu tarifle, uzun zamandır üzerinde düşündüğüm ve araştırma yaptığım, yeni bir etiket açıyorum. Sokak yemekleri. Zaman zaman Dünya sokaklarından çeşitli yiyecekleri yapmaya çalışacağım. Meraklılarına duyurulur.

Kore Sokak Stili Patatesli Hot Dog
Malzemeler (Cup ölçüsü yerine su brd. kullanabilirsiniz)
Sosis
1/2 cup un
1/3 cup mısır unu
1 yumurta (ben kullanmayı unuttum)
1 tatlı kaşığı tozşeker
Tuz
Su
1 küçük boy patates
Tahta çöp şiş

Yapılışı

  • Patatesi soyun, küçük kareler veya 2 cm uzunlukta ince çubuklar halinde dilimleyin. Azıcık tuz katın ve kızgın yağda kızartın. Renkleri çok kızarmasın. Kızaran patatesleri bir tabağa alın.
  • Bir kapta unları, tuzu, şekeri, yumurtayı ve 1/2 su brd. suyu karıştırın. Karışım koyu ama akışkan olmalı. Çok sıvıysa un eklemesi, çok katıysa su eklemesi yapıp karıştırın. Karışımı uzun bir su bardağına aktarın. 
  • Çöp şişleri sosislere geçirin. Sosisin tamamına gelecek şekilde batırın ki karışımdan çıkarırken veya kızarttıktan sonra çöp çıkmasın. 
  • Büyük boy cezvede sıvıyağı kızmaya bırakın. Sosisleri hamur karışımına batırıp çıkarın ve kızgın yağda kızartın. Kızaran sosisi kenara alın. Tüm sosisleri birer kere bu şekilde kızarttıktan sonra her birini tekrar hamura batırın, üzerlerine hızlıca patates yerleştirin -ki kolay değil pek :D tekrar kızgın yağda kızartın (benimkiler biraz beyaz kaldı, siz biraz daha kızartın). Kızaran hot dogınızı peçete serili bir tabağa alın. Yanında bol çeşitli sosla servis yapın ;)
NOT:İsterseniz ikinci kez hamura batırmadan, ilk seferde de patatesleri ekleyebilirsiniz. Ben daha kalın bir hamur istediğim için iki kere yaptım. Ama iki kere yapmanızı tavsiye ederim, tek sefer hamurunuz çok koyu değilse ince kalıyor.

Afiyet olsun.
Görüşmek üzere.

17 Mayıs 2015 Pazar

Naneli Limonlu Buzlu Yeşil Çay


Bugün çok şey yapmak istiyorum ama kollarım kalkmıyor nedense. Şimdiden öğleni ettim ve zamanı yetirememe telaşı da başladı. O yüzden hemen şimdi, hızlıca, güzel ve sağlıklı bir içecek tarifi verip kaçacağım.
Bu aralar sık sık yeşil çay içiyorum. Sık derken günde iki defa ama o da birşey diyorum. Aslında yeşil çayı pek sevmiyorum tek başına. Şeker ekleyerek biraz içilebilir kılıyordum önceleri. Sonradan neden günde iki defa, hem de pek sevimsiz bir içecekle şeker girsin ki vücuduma diye düşündüm ve şekerden vazgeçtim. Bal kullandım çok az, az da limon eklemeye başladım. Ama yeşil çayın o çiğ kokusu hala durduğu için pek de gönüllü içemedim. Sonraları aroması yüksek olan bitkileri de ekleyerek hem kokuyu hem tadı daha lezzetli kılmaya başladım. Kekik ve nane vazgeçilmezlerim. Dönüşümlü olarak azar azar ekliyorum her fincanıma. Bazen karanfil atıyorum, bazen tarçın çubuğu. Bunlar tadını da etkilediği için şekerli birşey de aramıyorum çayın içinde.
Dün de, artık hava ısındı, güzel bir soğuk içecek iyi gider diyip soğuk yeşil çay yaptım. Bütün gün 1lt kadar içmişimdir. Bugün de yapmayı planlıyorum.
Soğuk içecek olarak farklı birşey arayanlara gelsin bu tarif.
Naneli Limonlu Buzlu Yeşil Çay
Malzemeler
5-6 dal taze nane
1 adet limon, ince ince dilimlenmiş
300 ml kaynar su
6 çay kaşığı yeşil çay
2 yemek kaşığı bal / veya dilediğiniz kadar tozşeker
Buz
Soğuk içme suyu

Yapılışı

  • Öncelikle bir kaba 300 ml kaynar suyu (kaynamış, birkaç dk beklemiş) alın. İçine ince delikli bir süzgeç içerisinde yeşil çayı yerleştirin. Nane yapraklarının bir kısmına bıçağın sapıyla yavaşça vurun ve bu suya, yeşil çayla birlikte, 12-13 dk demlenmeye bırakın. (Normalde yeşil çay daha kısa süre demlenmelidir ancak soğuk içecek olacağı için tadının yoğun olması gerektiğinden daha fazla demlenmeli.)
  • Süre sonunda karışıma balı/ şekeri ekleyin ve karıştırın. İyice soğuması için bekletin. 
  • Soğuduktan sonra kalan nane yapraklarını limon dilimlerini ve buzu bir sürahiye alın. Yeşil çayı temiz bir peynir torbasından geçirip sürahiye alın. Üzerine 2-3 su brd. kadar daha içme suyu ekleyin. Servise hazır. 
Afiyet olsun.

Keyifli Pazarlar..

14 Mayıs 2015 Perşembe

Yumurtalı Patates Salatası / Dert Yanmaca

İşyerinde kulaklıklarımdan biri hemen hemen her an kulağımdadır alışkanlıktan. Müzik olsun, olmasın her an bir şeyler dinleyebilirim diye. Bazen de eser şöyle, aslında 90'lardan sonrasını dinlemek pek adetim değildir ama arada çıkar güzel şeyler, Türkçe Pop dinleyim derim. Açarım YouTube'ü, yazarım 2014 -2015 Türkçe şarkılar. Hevesim kursağımda kalır her zaman, bir iki şarkıya bakar, kendi dinleme listeme geri dönerim. Şarkı konusunda çok seçici değilimdir aslında. Güzel tınısı olan, anlamlı birkaç sözcük barındıran, iyi sesli biri tarafından seslendirilmiş olması yeter çoğu zaman. Ama arkadaş nedir bu son çıkan şarkılar yaa? Ben mi çok seçici oldum, Kore şarkıları mı bozdu beni bilmiyorum ama bir tane bile güncel şarkıyı da sevmez mi insan? Yani burada isim verip yerden yere vurup rencide etmek istemiyorum kimseyi :P ama arkadaşım iyi şarkı yapamıyorsanız ya susun oturun oturduğunuz yerde, ya da gidin 80'leri 90'ları, hadi bilemedin erken 2000'leri coverlayın. Tamam o zamanlarda da vardı abukluklar ama dinletiyordu adamlar. İşte böyle.. İçimdeki öfkeyi de kustuğuma göre artık rahat rahat yemekten bahsedebilirim. Gerçi bu iki kelime aynı cümlede pek iyi olmadı ama :D:D:D
Geçen Cumartesi günü yaptığım böreğin yanında yemeye patates salatası yapasım vardı. Yoğurtlu mu, bol yeşillikli mi derken bunda karar kıldım. Evde yeşil soğan olmadığından pırasa ve çiriş otu karışımı kullandım ve biz böyle de sevdik. Ama orjinalinde yeşil soğan kullanılıyor, biline.
Yumurtalı Patates Salatası
Malzemeler (2 kişilik)
2 adet orta boy haşlanmış patates
1 katı haşlanmış yumurta
1-2 sap yeşil soğan veya yeteri kadar pırasa
1,5 yemek kaşığı yoğurt
1 yemek kaşığı mayonez
1 tatlı kaşığı hardal
Karabiber
Tuz

Yapılışı
  • Patatesleri soyun ve kare kare doğrayın. Çok büyük veya çok küçük olmasınlar.
  • Yumurtayı da soyun ve minik minik doğrayın.
  • Yeşilliğinizi yıkayın kurutun ve ince ince doğrayın. Hepsini bir karıştırma kabına alın.
  • Bir kasede yoğurt, mayonez, hardal, tuz ve karabiberi karıştırıp diğer karışımın üzerine dökün ve karıştırın.
  • Buzdolabında 15 dk, ağzı kapalı şekilde bekletip servis edebilirsiniz. Biz hemen yuttuk, bişey farketmiyor :P
Görüşmek üzere.

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Bekleyemeyen Tarif Çiriş Otlu Börek

Ne güzel bir hafta sonu. Bu sabahtan itibaren hiç bir şey için üşenmemeye karar vermiştim. Erkenden kalkıp güne bir çok şey sığdırmak harika. Güneşli havanın da bana çok yardımı oldu. Günümü güzel geçirmiş olmanın verdiği huzurla gaza geldim ve hemen leziz bir börek tarifi vereceğim. Perşembe günleri işyerimin orada pazar oluyor. Arada bir uğruyordum önceden ama uzun zamandır uğramadığım için geçtiğimiz perşembe uğradım ve görmüşken de çiriş otu aldım. Geçen sene de görmüştüm ama denemeye fırsatım olmamıştı. Bu sefer, zamanının kısa olduğunu bildiğimden kaçırmak istemedim ve hemen aldım. Aldığım akşam, azıcık hamur yoğurup tavada çiriş otlu ekmek yaptım. Bugün de kalanıyla börek yaptım. Çok beğendik biz bu otu. Fazla zaman geçirmeden, hazır enerjim de bolken taze taze paylaşayım dedim.

Çiriş Otlu Börek
Malzemeler (6 adet gül böreği için)
3 adet yufka
Yarım kg çiriş otu
1 adet büyük boy soğan
1,5 çay brd. su
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Üzerine;
1 yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı yoğurt

Yapılışı

 Otların diplerindeki zarlı kısmı temizleyin, tek tek ayırıp yıkayın.
 İnce ince doğrayın.
 Soğanı soyun ve yemeklik doğrayın. Bir tencerede 2-3 yemek kaşığı sıvıyağda soğanları pişirin.
 Doğranan otları ekleyip karıştırın. Bir dolu tatlı kaşığı domates salçası ekleyin. Tuz, karabiber ekip karıştırın. Otlar biraz öldükten sonra ocaktan alıp ılımaya bırakın.

Yufkaları ikiye bölün. Su ve sıvıyağı karıştırıp fırça ile yufkaya sürün. 2-3 yemek kaşığı iç harçtan koyup iyice yayın. Rulo yapıp gül şeklinde sarın. Yağlanmış tepsiye dizin. Üzerine yumurta sarısını ve yoğurdu karıştırıp sürün. Susam, çörekotu vs. sürüp ısınmış 180 derecedeki fırında pişirin.

Afiyet olsun.
İyi haftasonları dilerim.