31 Aralık 2015 Perşembe

2016

Merhaba 2016! Ülkemize ve tüm Dünya'ya barış, huzur, sağlık ve güzel günler getirmen dileğiyle.
Herkesin yeni yılını kutlar, sağlıklı, mutlu yıllar dilerim.


29 Aralık 2015 Salı

Kuru Meyveli Mozaik Pasta

Arada bir (senede bir?) alış-veriş yaparken pötibör bisküvi alırım. Hem de büyük, ekonomik paketlerden. Bir gün mozaik pasta, bisküvili pasta yaparım umuduyla^^ Birkaç ay açılmadan durur paket. Ama illa bir gün kullanırım ilk yarısını. Kalan yarısı da diğer birkaç ayı daha bekler. Böyle böyle senede bir kez de olsa büyük boy paketlerde pötibör girer bizim eve. Geçenlerde buzdolabını temizlerken eski ne var ne yoksa kullanılsın diye çıkardığımda, geçen seneden kalan bisküvileri gördüm^^ Kalabalığız, yenir düşüncesiyle çıkardım onları ortaya. Bu arada birkaç gün öncesinde de yeni paketi almıştım bile. Uzun uzun düşünüp taşınmalar, balkabaklı pasta mı, mozaik pasta mı, bisküvili pasta mı yapsam kararsızlığında kalmalar sonucunda mozaik pastada karar kıldım.
Daha önce bir blogda gördüğüm tarif geldi aklıma ama hangi blogdu maalesef hatırlayamıyorum:( Mozaik pasta içerisine kuru incir, kuru kayısı vs. ekleyerek yapılmıştı ve benim de çok hoşuma gitmişti. Muhtemelen "Çok güzel. Kesinlikle deneyeceğim" diye yorum yapmışımdır :) Ama maalesef, telefonumda tuttuğum notlarımı, telefon değişimi sebebiyle kaybettiğimden (inanın lütfen, o numaranızı kaydetmeyip, 'aaa telefonum bozulmuştu, tüm numaralar gitti canım yaa' yalanı atanlardan değilim^^) denenecekler listem kayboldu. O yüzden o arkadaşa isim veremeden teşekkür ediyorum. Kesinlikle mozaik pastanın bu hali çok daha leziz.
 
Ben sanırım biraz cimri davrandım kuru meyve konusunda. Dilimleyince hiç de öyle görünmedi incirler, kayısılar :( Oysa çok özenmiştim.
Ama lezzet önemli değil mi asıl? Şahaneydi ;)

Kuru Meyveli Mozaik Pasta
Malzemeler
1,5 paket pötibör bisküvi
3 yemek kaşığı kakao
1 su brd. süt
100 gr tereyağı/margarin
1 su brd. tozşeker
3-4 adet kuru incir
3-4 adet kuru kayısı
3-4 adet kuru hurma
80 gr bitter çikolata
Yapılışı
  • Bisküvileri çok ufak olmayacak şekilde bir kaba kırın.
  • Küçük bir tencerede yağı eritin. Kakaoyu ekleyip iyice çırpın. Tozşeker ve sütü de ekleyin karıştırın. Ocağın altını kapatıp ılımaya bırakın.
  • Tüm kuru meyveleri küçük küçük doğrayın. Bisküvilere ekleyin.
  • Hafif ılık olan kakaolu karışımı da ekleyip, bisküvileri çok fazla ezmemeye özen göstererek karıştırın.
  • Streç film kaplı kalıba döküp hafif bastırarak düzleştirin. Üstünü de kapatıp buzdolabında en az 2 saat dinlendirin.
  • Çikolatayı benmari usulü eritin. Kalıptan çıkardığınız soğuk pastanın üzerine yavaşça döküp yayın. Çikolata donduğunda dilimleyip servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun.
Görüşmek üzere.

28 Aralık 2015 Pazartesi

Patatesli Pide

Merhaba!
Bildiğimiz, çoğumuz tarafından sevilen patatesli pide tarifi paylaşacağım bugün. Bu güzel, iştah kabartıcı fotoğrafların ziyan olmasına göz yumamadım :) Hazır tarif ve fotoğraf sıkıntısı çekiyorken bunları yayınlayayım dedim.
Pideler arasında en çok patatesli pideyi severim. Geçenlerde dışarıda bir mekanda patatesli ve patlıcanlı pide yedim. Patatesli kısım zaten çok lezizdi, ama patlıcanlı kısım çok daha güzeldi. En kısa zamanda evde onu da deneyeceğim.
Bu pideyi yaparken kendimle biraz savaşmam gerekti. Biz genelde, ekmek dediğimiz şekilde yapmayı tercih ederiz. Kapalı, yarım daire şeklinde. Tavada piştiği için kalabalıklara pişirmesi daha kolay gelir. Bu sefer tek de olsam, o şekilde pişirerek yemek istemiştim. Ama pide halinde pişirip farklılık katmak istedim.
Çok az hamur yoğurarak yaptım ve mayalı olsa da hamurum, çok fazla kabarmasını beklemedim.
Patatesli Pide (1 kişilik)
Malzemeler
1,5 su brd. un
1 su brd. ılık su
Yarım çay kaşığı kuru maya
1 çay kaşığı tozşeker
1 çimdik tuz

1 büyük boy patates
1 küçük boy soğan
1 dolu çay kaşığı domates salçası (dilerseniz)
1 yemek kaşığı sıvı yağ
Tuz, karabiber, pulbiber, kekik

Yapılışı
  • Patatesi soyun, 8'e kesin ve küçük bir tencerede üstlerini geçecek kadar suda haşlayın.
  • Bir kapta un, tozşeker, tuz ve mayayı karıştırın. Yavaş yavaş ılık su ekleyerek elinize yapışmayan bir hamur yapın (suyun hepsini tek seferde dökmeyin, belki bir kısmı artacaktır) Üstünü bezle kapatıp kenara alın.
  • Pişen patatesleri çatalla gelişigüzel ezin. Üzerine biraz tuz serpin, karıştırın.
  • Bir tencereye 1 yemek kaşığı sıvıyağ koyun. Soğanı küçük doğrayıp bu yağda kavurun. Kullanacaksanız azıcık salça ekleyip karıştırın. Patatesi ve baharatları ekleyin.
  • Fırını 180 dereceye ayarlayın. Tepsiye yağlı kağıt serin. Hamuru alıp elinizle veya oklava ile uzunca açın. Hamuru tepsiye alıp üzerine, kenarlarda 2cm boşluk bırakarak patatesli harcı yayın. Kenarlardaki hamuru kaldırıp içe bastırın.
  • Isınmış fırında hamurun kenarları kızarmaya başlayana dek pişirin. Fırından çıkarınca isterseniz hamurun kenarlarına tereyağı sürebilirsiniz. Yanında da soğuk bir bardak ayran ;)
Afiyet olsun.

22 Aralık 2015 Salı

Bu aralar ben..

Bu seneyi sanırım durgun kapatacağım. Ayın başında buraları fazlasıyla şenlendireceğimi düşünerek rahatlamıştım. Ancak işler planladığım gibi gitmedi. Annem ve babam burada oldukları için genelde annem yaptı yemekleri. Tatlı tarzı yeni bir şeyler pişirmediğim için de fotoğraf çekmedim. Haftasonları beklediğim gibi geçmedi. Mutfağa girip kafama göre takılamadım pek. Halbuki mutfakta olukça fazla zaman geçirdim.
Bugünse; geçen birkaç haftada neler yapmışım şöyle bir özet geçeyim diyorum.
Son zamanlarda en sık yaptığım şeyler bu mini ekmekcikler oldu. İngiliz muffin denen bu minik ekmekler mayalı hamurla hazırlanıyor. Minik parçalar iyice kabartıldıktan sonra  tavada alt üst pişiriliyor. Bizim bazlamalarımızın küçük, daha tombalak ve kızarmış olanları diyebiliriz. Kahvaltıda tereyağı-peynir, kaymak-bal ikilileriyle muhteşem oluyorlar.
Tahinli, susamlı kabak tatlısı. Bir akşam yemeği sonrasında yaptım bu tatlıyı. İlk kez festigan 'da görmüş ve kesinlikle deneyeceğim demiştim. Ben kabak tatlısını fırında sevdiğim için kabakları biraz tencerede pişirdikten sonra fırınladım. Ilık olarak servis etmeden önce üzerlerine tahin gezdirdim ve kavrulmuş susam ve ceviz serpiştirdim. İlhan Bey'e de söylediğim gibi, "nefis" lerdi. Henüz denememiş olanlara tavsiye ederim.
Buuuuuuuuu.. Hmmm.. Pek bir şey anlayamadığım bir tarif oldu. Pinterest'te fotoğrafını görüp vurulduğum, hemen içindeki sosu araştırmaya başladığım bir tarif. Acılı kıyma soslu sosisli :)) Aslında harika bir tadı var. İçindeki hardal, acılı kıyma sos nefis. Ama sanırım karamsar kalmamda biraz da Migros kasabının etkisi de var. Her ne kadar bir daha Migros'tan kıyma çektirmeyeceğim desem de yine oraya düştü yolum ve unutarak aldım. Efendim neden Migros'tan almıyorum kıymamı söyleyim. Koyun, kuzu eti yiyemiyorum ben. En ufak bir koku hissettiğimde yiyemiyorum onlarla yapılan yemeği. Migros'ta her seferinde üstüne bastırarak söylesem de benden önce çekilen kuzu kıyması benim kıymama da karışıyor. Çalışanlar ise ayrı makineler kullanıyoruz demekte ısrarcılar. Ancak ne zaman oradan dana kıyma alsak, yapılan yemek kokuyor ve yiyemiyorum. Bu yüzden oradan almamaya karar vermiştim. Neyse işte aldığım bu kıymaya da karışmış ve sırf ilk kez denediğim için zorlanarak da olsa yedim. İlk fırsatta tekrar, daha az kıymalı acılı harç kullanarak ve başka yerden aldığım kıyma ile deneyeceğim bu tarifi. Çünkü gerçekten harika bir tarif.
Noodlelara devam! Bol sebze ve acı ile yapıyorum noodlelarımı. Araya bazen kendi yaptığım pirinç keklerini de ekliyorum. Ve genelde böyle, odamda, bilgisayar başında, tek başıma yiyorum :)
Bu aralar ben ışıklarla oynamaya bayılıyorum. Mumlarımı yakıyorum, ışıklarımı yakıyorum ve romantik takılıyorum :) Geçen hafta Ikea'dan aromalı mumlar almıştım. Mumlar için hemen o akşam, bunlarla bir şey yaparım diyerek sakladığım mısır konservesinin kutularını kullanarak mumluk yaptım. Önce kavanozların dışına renkli bantlar sardım. Sonra da pergelin sivri ucuyla delikler açtım. Delikler biraz ufak kaldı ama başka delici bir alet yoktu evde. Ben çok sevdim yine de mumluklarımı. Her fırsatta yakıyorum ve seyrediyorum ışıkları :)
Geçen hafta sonu evde film izlerken yemek için karamelli mısır yaptık. Karamel pişirmişken birazını elma batırarak yemek için ayırdık. Harika olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde :)
Bunu bilmeyen varsa hemen şuraya alayım kendisini. Havuçlu rulolarımı uzun zamandır yapmıyordum ve epey de özlemiştim. Bir akşam azıcık hamur yoğurup bu güzellikleri yaptım. Bu sefer içinde iri ceviz parçaları da ekledim. Ve biraz da tarçın. Deneyin efendim. Kesinlikle deneyin ;) Sossuz yemeyin ama! Ertesi gün bile nefislerdi.
İşyerinde işlerden arta kalan bol vaktim oluyor. Boş boş ekrana bakınmaktansa arada çizim yapıyorum. Bu sıralar ise kağıt bebeklerime sardım. Çiz, kes, giydir işleri çok keyifli ve vakit öldürücü. Bunlar da yeni yılı karşılamak için yaptığım çam ağacı giysileri :)
Altta da fotoğraf çekiminin kamera arkası :))
Bu hamuraşı. İlk kez yediğim ama bilindik bir yemekti benim için. Erkek arkadaşımın ananesi yaptı bu yemeği.
Un; kaynayan hafif tuzlu suya, sürekli karıştırılarak ve serpiştirilerek ekleniyor. Hamur koyulaşana dek un ekleniyor. Kol kuvveti gerektiren bir işlem bu. Koyu kıvamlı bir hamur yapıyorsunuz. Sonra bu hamuru ceviz serpiştirilmiş tepsiye, ıslak kaşıkla alarak, parça parça döküyorsunuz.
Bir sıra yaptıktan sonra yine ceviz serpiştiriyorsunuz. Hamur bitene kadar bu şekilde ceviz ve hamur sırası yapıyorsunuz. 
Bir tencerede bol soğanı tereyağı ile, renk değiştirene dek kavuruyorsunuz. Üzerine 1 litre süt ekleyip kaynatıyorsunuz. Bu karışımı hamurların üzerine döküyorsunuz. Tabaklara sütünden ve hamurundan alarak yiyorsunuz.
Bu şeklini bilmiyordum ben bu yemeğin. Annemin lop dediği bir yemek vardır. Onun yapılışını hiç görmedim, aslında hazır annem buradayken yaptırayım. O da böyle hamurlu bir yemek, ama biz üzerine soğanlı karışım değil de pekmezli bir karışım döküyoruz ve yine bol ceviz serperek yiyoruz. O da muhteşemdir mesela. Bol kalorili bir yemek olduğu kesin :) Ama eskiler için sanırım, kesilmiş erişteleri olmayınca başvurabilecekleri kolay bir yöntemmiş. Makarna niyetine..
İşte böyle.
Karışık bir yazı oldu ama iyi oldu. Epeydir yazayım diye oturup, yazamadan kalkıyordum. Rastgele çekilmiş fotoğraflarım için kusura bakmayın.
Ben kaçtım, umarım 2016 gelmeden sık sık görüşürüz yine. Yoksa bu ayı da birkaç postla bitirmek istemiyorum.
Görüşmek üzere.

8 Aralık 2015 Salı

Armutlu, Yemişli Kurabiye / Belgrad Ormanı

Pazartesi'nin çirkin kız kardeşi Salı'dan merhaba.
Bu sabah dışarıda işlerim vardı ve iş yerine biraz geç geldim. Oh oh bugün çabuk biter diye heveslenirken, geçmek bilmeyen bir günle karşı karşıya kaldım. Bir an önce eve gidip mumlarımı yakmak, ışıklarımı açmak ve ardından koltuğuma yayılıp polarımı üzerime çekmek istiyorum. Son günlerim genelde böyle geçiyor zaten. Hafta sonu neredeyse evden çıkmadım. Bu ara evde olma isteğim tavanda. Biliyorum tüm bunlar sene sonu geldiği için. Her sene sonunda, bende bir işi gücü bırak yat evinde psikolojisi oluyor. Tabii ki de sıkıysa yap :) Yine o durumlardayım yani^^
Geçen haftalarda bir doğa yürüyüşüne katıldık. Belgrad ormanlarına gittik. Uzun ve yorucu bir yürüyüş olmasına rağmen çok keyifliydi. Küçük patikalarda, yapraklar üzerinde yürümek, ormanın içinden geçmek, bazen üşümek, bazen terlemek, kestane toplamak, hepsi harikaydı. Ayrıca kestaneler de bal gibiydi :) Vücudumun, ciğerlerimin açıldığını hissettim bu yürüyüşle. Bol oksijenin ortasında olmak gerçekten yollarda, parklarda yapılan yürüyüşlerden farklı. Çok keyifli bir gün olduğu için burada paylaşmak istiyorum.
Bir önceki gün yaptığım kurabiyelerden de attım sırt çantama. Kurabiyeler aslında elmalı ve yemişli olacaklardı, daha önce tarifini paylaşmıştım. Ancak evde elma ve kuru incir olmadığı için eldeki malzemelerle yaptım. Kuru hurma, kuru kayısı, ceviz ve armut kullanarak hazırladım. Sonuç, yine harikaydı. Armut da elma gibi bu tür şeylerde kullanılabilecek güzel bir meyve.
Armutlu Yemişli Pekmezli Kurabiye
Malzemeler
125 gr oda sıcaklığında tereyağı/margarin 
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1/2 çay bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı toz şeker
1 yumurta sarısı
Yarım paket vanilya
Yarım paket kabartma tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
Aldığı kadar un
 
İçi için
2 adet armut
5 adet kuru hurma
3 adet kuru kayısı
1 yemek kaşığı toz şeker (şeker miktarını azalttım ben, kayısılarım siyah çok şekerli kayısılardan olduğu için)
Tarçın, çok az yenibahar

Üzeri için
1 yumurta akı
İri dövülmüş ceviz içi
Pekmez
 
Yapılışı
  • Hamuru yoğuracağınız kaba oda ısısında yumuşamış margarini, yoğurdu, sıvıyağı, tozşekeri ve yumurtayı alın. Mikserle iyice çırpın.
  • Üzerine önce 2 cup un, kabartma tozu, karbonat ve vanilyayı koyun, bir çatalla karıştırın.
  • Un eklemeleri yaparak elinizle yumuşacık ama elinize yapışmayan bir hamur elde edene kadar yoğurun.
  • İç harç için, armutları soyup rendeleyin. Yıkanmış ve kurulanmış hurmaları ve kayısıları küçük parçalara kesin. Armut, ceviz ve şekerle birlikte bir tavaya alın. Karıştırın ve armutlar çok ölmeyecek şekilde 1-2 dk pişirin.   
  • İç malzeme ılıdıktan sonra hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve elinizle hafifçe açın. Ortasına iç malzeme koyup güzelce kapatın.
  • Hamurun üstünü önce çatalla hafif çırpılmış yumurta akına, sonra da ceviz içine batırıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin.
  • 170 derecede önceden ısınmış fırında üzerleri ve altı hafif pembeleşene dek pişirin.
  • Fırından çıkarır çıkarmaz her birinin üzerine birer tatlı kaşığı pekmez dökün.
 
 
Afiyet olsun.