Bu sıralar pastırma sıcakları var dediler, biz de sonuna kadar kullandık bu sıcak havayı. Her açık hava gördüğümüzde koştur koştur dışarılara attık kendimizi. En yakınımızda olan Küçük Çamlıca yine en uğrak yerimizdi. Orada ufak piknikler, yürüyüşler yaptık. Sonbaharın keyfini çıkardık.
Ben doğal olanı daha çok sevdiğim için Çamlıca'nın bazı özelliklerini sevmiyorum aslında. Belki çoğuna güzel görünen, o park düzenlemesi gibi kenarlarda doğal olmayan çiçekler, otlar olması hoşuma gitmiyor. Nedense sevemedim gitti o menekşe benzeri renkli çiçekleri. Çok yapay, çok insan eli girmiş görünüyor. Sevemiyorum. Bir yandan da temizlik ve düzenli görünüm için insan eli girmesi güzel diyorum.
Çamlıca'ya gelen çok insan var. Parkın, yeşilliğin, doğanın tadını çıkarmak için insanlar çocuklarıyla, eşleriyle, sevgilileriyle geliyorlar, yemek yiyip dinleniyorlar.
Daha da içlere girip koruluk alanda yürümek, daha doğal ve daha ormanda geziyormuş hissi veriyor insana. Minik patika yollardan yürüdüğünüz, çam fıstığı, kuru yaprak toplayabileceğiniz, karşınıza minik mantarların çıkacağı..
Son gittiğimizde ben de kafamdaki bir kendin yap projesini gerçekleştirmek için bir sürü yaprak topladım.
Bu ağacı çok seviyorum. Tekbir ağaçta birçok renkte yaprak olması ne kadar güzel bir hava katmış.
Onun dökülen yapraklarından da bolca topladım.
Eve döndüğümde ise yorgunluğuma aldırmadan hemen işe koyuldum.
Neredeyse bir sene önce sevgilime yaptırdığım, odamın bir kenarında kullanılmayı bekleyen çivili çerçevemi, amacının çok dışında, hoş bir süsleme için, odama renk katması için kullandım.
Aklıma ilk geldiğinde gözümde canlandırdığım görüntüyü yakaladıktan sonra da derin bir nefes alıp seyre başladım.
Nasıl yaptığımı anlatmama gerek yok sanırım^^ İstediğiniz boyutta, boş bir çerçeve ile yapabileceğiniz hoş ve dinlendirici bir süsleme. İster duvara asın, ister masanıza yerleştirin. İsterseniz benim gibi etrafını ışıklandırıp gözünüzün önüne alın, seyre dalın.
Görüşmek üzere.
Sevgiler.
çok içaçıcısın deniz:)
YanıtlaSilsonbaharın her haline bayılıyorum, yazdıklarınla bir kez daha bayıldım!
YanıtlaSilSonbahar beni renkleriyle vuruyor :) Teşekkürler uğradığın için.
SilDenizcim o burnuna kelebek konmuş kızı çok sevdim, ne kadar da cici:)
YanıtlaSilHer mevsimin evlerdeki yeri ayrı, tıpkı gönlümüzde olduğu gibi. Sonbaharın da evde yaşamasını seviyorum ayrıca ben de. Çok güzel olmuş fikrin, renkler de bir harika.
Bir ormana gitmek o havayı almak ağaçlarla çiçeklerle birlikte olmak mutluluk verici bir hadise. Sadece sessizce bir parkta oturup etrafı izlemeyi bile çok özledim. Senelerdir yapamadığım bir şey. Kısa tatillerde gittiğimizde parkta otursam bile aklımda binlerce şey olduğundan o huzuru yakalayamıyorum. Üniversite yıllarında Ankara'da çok zaman geçirirdik parklarda, öyle keyifliydi ki. Hem Ankaranın sonbaharı bir başka olur, o anların verdiği hissiyatı özlüyorum çok. İyi ki gitmişsiniz valla çok sevindim senin adına, sonucu da pek tatlı olmuş, ellerine sağlık.
Sevgiler canım
O ufaklığı ben de çok sevdim :)
SilSonbaharı ayrı seviyorum, bunaltmıyor, gözlerinin önüne bir renk cümbüşü seriyor her gittiğin yerde.
Tek bir ağaçta sonbaharın bütün renkleri, fotoğraflarda anlaşılmamış ama o yapraklardan birkaçında yeşil, sarı, turuncu, kırmızı renkler var, tek bir yaprakta bile sunabiliyor sana baharın güzelliğini.
Ormanları, koruları çok seviyorum. Benim de okulumun kampüsü kocamandı. Her yer yeşillik, ağaçlıktı. Şimdi yeni binalar yapılmış o kocaman araziye. Kaç senedir gitmedim, çok merak ediyorum kantinden baktığımız manzara hala aynı mı diye. Ahhh! Bir de özlem karıştı şimdi sonbahara :)
Teşekkürler uğradığın için, sevgiler :*
Rengarenk bir paylaşım olmuş. Ne kadar zevkli şeyler yapmışsın. Bu arada sonbaharda belediyelerin başka işi yokmuş gibi devamlı dökülen yaprakları temizlemesine sinir oluyorum. Halbuki üzerlerinde yürümek insana ne kadar iyi geliyor. Gerçekten sonbaharı senin evinde yaşadık.
YanıtlaSilTeşekkürler, sizin de beğenmenize sevindim.
SilEvet ben de seviyorum o dökülen yapraklarda yürümeyi ama bizimkiler sabah akşam temizliyorlar. Bir şeyden anladıkları yok işte..