26 Haziran 2012 Salı

Blog Okuma Kriterlerim

Merhaba.
Yıllardır blog okuyucusu olan biri olarak birkaç fikrimi paylaşmak istiyorum. Bloglarla tanıştığım ilk yıllarda mutfağa girmeye pek hevesli biri değildim. Henüz keşfetmemiştim o yönümü. Zaten bekar evimizde yemek pişmezdi.  Bir yan apartmanda oturan ablamda yerdik yemeklerimizi abim, diğer ablam ve ben. Fırınımız bile yoktu. Sonra, baskılarım sonucu fırın almamızla birlikte daha fazla blog okumaya başladım.
Bugün de böyle bir yazı yazmaya karar verdim. Kimi insan çok fazla yazı okumak istemez, fotoğraflara bakmak daha zevkli gelir. Kimi insan da yazarın kendisini, hayatını merak eder ve daha çok kendinden birşeyler paylaşanları tercih eder. İşte ben ikisinin birleştiği okuyucu tipiyim. Buna dayanarak burayı okuyacak diğer blogcu arkadaşlarıma bir "blog okuyucusu" olarak vermek istediğim naçizane fikirlerim var.
Gerek yemek bloglarında, gerek moda ve yaşam bloglarında dikkat ettiğim en önemli şey fotoğraflar ve yazım dili.
Açmamla kapamamın bir olduğu, takip etmede sıkıntı yaşadığım blogların ortak yönü özentisiz ve dikkatsiz yazılmış cümleler, minicik yayınlanmış ve flaşla çekilmiş fotoğraflar. Elbette herkes kendi zevkine göre düzenliyor blogunu. Ama bence okuyucuya hitap ediliyorsa biraz daha özen olmalı diye düşünüyorum.
Özellikle yemek bloglarında, tarif için tek bir fotoğraf yayınlanıyorsa hiç takip etmem. Ben, yemeğe meraklı biri olarak onun içini dışını merak ederim. En az iki fotoğraf olmalı bana göre. Bir genel görünüş, bir de servis görüntüsü. Ayrıca fotoğraflar biraz büyük boyutlu olmalı ki malzemeleri ve yemeği net görebilelim. Çünkü görüntü, yemek bloglarının olmazsa olmazı. Bunu değiştirmek yazınızı yayınlamadan önce küçük birer dokunuşla yapılacak kadar basit.
Tarifin içerisinde reklam olan hiçbir blogu takip etmem. Fotoğrafta gösterilebilir belki ama tarif kısmında çok itici duruyor bana göre.
Yazı için ise sadece özen ister bu gözler. Araya hiç nokta, virgül konmamış upuzun akıp giden cümleler görüyorum bazen. Tamam edebi olmasın ama bir nokta, bir virgül olsun yani.Gerçi yorumlara bakıyorum epey de var. Takip edilmiyorlar aslında. Bir kısır döngünün içerisinde varlığını sürdürüyorlar bana göre. O, ona gidiyor "canım ellerine sağlık " diyor, o da ona gidiyor hemen "çok güzel görünüyor ellerine sağlık canım" diyor. Blogculuk biraz böyle anlaşılıyor sanırım Türkiye'de. Ama herkesin kendi seçimi tabii ki.
Ha, benim yorumlarım da bu yüzden az oluyor sanırım. Kimseye gidip de ilgimi çekmeyen, hoş bir görüntüsü, bir özelliği olmayan bir post veya fotoğraf için canım çok güzel demediğimden.. Takip ettiğim, yorum yazdığım bloglar ve bana gelen arkadaşlarım genellikle özenli insanlar oluyorlar.

Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki yukarıda verdiğim cümleler herkes için geçerli değil tabii ki. Bu cümleyi her kullanan öylesine söylüyor demiyorum. Yazıldıkları yerden belli ediyorlar zaten ne amaçla yazıldıklarını. Emek verilmiş yazılmış diye birşey de yok. Verilen gerçek emek belli ediyor kendisini.

Şimdi geleyim diğer bloglara.. Moda ve yaşam bloglarını çok sık takip ederim. Fotoğraflar ve yazı hakkında herşey onlar için de geçerli. Ancak sıkıldığım tek nokta oluyor. Bazılarını takip etmeyi çok sevsem de hem fazla fotoğraf koyup hem de o fotoğraflar birbirinin neredeyse aynısı olunca içim daralıyor. Ve şu, marka olsun da nasıl görünürse görünsün olayı.. Kardeşim o platformlarla nasıl da kocaman toynaklı atlara benzediğini kimse görmüyor mu da herkes o ayakkabılara bayılıyor ve yakıştırıyor sana? Tamam burası biraz acımasız oldu. Ama böyle düşünüyorum. Kısa boyunuzla sizi kocaman toynaklı atlar gibi gösteren o ayakkabıları giymeyin lütfen. Pahalı diye yakışıyor olacak değil..

İçimden gelenleri yazdım. "Okuyucu" gözüyle ;)
Sizden de benim blogum için eleştirileri beklerim. Ne görmek istersiniz, nasıl olsun istersiniz paylaşımlarım? Neye daha dikkat etmemi tavsiye edersiniz?
Bekliyorum..

4 yorum:

  1. çok güzel tespıtler bunlar

    YanıtlaSil
  2. haa bır de sırf yorum yazmıs olmak ıcın gelenler var cumle şu ellerıne sağlık ne demekse bu bende anlayamıyorum kımse kımseye yorum yazmak zorunda değil ki karşılık beklentısı ıcerısınde bunu yapmak da cok yanlış begendıgın şeye yorum yazacaksın eksıkse eksıklıklerı rahatlıkla soyleyebıleceksın hep pohpohlama olmuyor aslında umarım bu postun cok kişiye ulaşır

    YanıtlaSil
  3. Deniz, bu yazın çok yararlı oldu benim gibi yeni bir bloger için, eline sağlık :)

    YanıtlaSil
  4. Fotoğaflarınızı çok beğendim. Ayrıca yazılarınız da çok hoş.

    YanıtlaSil