28 Ağustos 2013 Çarşamba

Tosya Ziyareti / Aygut Tarifi

2013, ileride kendisini kötü ve zor bir yıl olarak hatırlatmak için elinden geleni yapıyor.
Bu sene yaşadığımız kayıplar bizi oldukça üzdü. Ailemden, halamı ve babaannemi kaybettik.
Çok sevdiğimiz babaannemiz, 13 Ağustos'ta 89 yıllık hayatına veda etti. Tesadüf o ki birkaç ay için gittiği kendi köyünde, avucunun içi gibi bildiği kendi evinde.. Çok gururlu ve güçlü bir kadındı. O'nu öyle hatırlayacak olmak bana mutluluk veriyor. Allah O'na, halama ve diğer kaybettiklerimize rahmet etsin. Mekanları Cennet olsun.
Cenazesine katılmayı çok istedik, ama yaz günü olduğu için hemen defnedildi ve biz de yetişemedik. Ertesi hafta 7'si için yapılacak mevlüde gittik apar topar.
Babaannem ve halama dair hatırladığım güzel anılarım var. Ben küçükken İstanbul'da haftasonları babaanneme giderdik annemle. Bazen bir sürpriz olur; babaannem, bana ve kuzenime pazardan oyuncak bebek almış olurdu. Çok mutlu olurduk, hemen oyuna dalardık.
Biraz zayıf bir çocuktum. Halam da beni yemeğe teşvik etmek için yemekten sonra ne kadar uzamışız diye kuzenim ve benim boyumu ölçer, kilomuza bakardı :)
İnsanın çocukluk anıları daha ağır basıyor bence yeni anılarına göre. Bir kişiyle ilgili direkt çocukken o kişiyle paylaştığın anlar geliyor gözünün önüne. Onları hatırlayabilmek bence büyük nimet.

Geçen hafta, mevlüt için köye gittiğimizde birkaç gün kaldık ve dönerken annem yine çantalarımızı doldurdu. Bolca dereotu, maydanoz, nane, domates, biber toplayıp geldik. Bu kadar malzeme bir araya gelmişken bir süre önce aklıma düşen ve yapmayı çok istediğim, annemin hala, belki babaannemin de zamanında yaptığı bir içeceği/yiyeceği yaptım. Aygut. Tosya'da (belki başka ilçelerde de biliniyordur, bilemedim) tarhana zamanı, tarhananın unu katılmadan önce birkaç kavanoz ayrılan malzemeyle yapılan, cacık benzeri, iştah açıcı bir içecek/yiyecek. İçerisine bol dereotu, maydanoz, soğan, nane, kırmızı ve yeşil biberler, domates, salatalık ve kekik, fesleğen gibi başka otlar da katılabilip, damak zevkine göre malzeme ekleme- çıkarmalarıyla yapılabiliyor. Ana malzemesi yoğurt. Yoğurda bu malzemeler katılıp birkaç gün bekletiliyor. Yoğurt ekşiyip mayalanıyor. İçerisindeki malzemeler inceliyor, aromasını, tadını iyice veriyor. Katıldıysa eğer acısı ortaya çıkıyor iyice. Çok iştah açıcı, akşam yemeklerine tat katan bir içecek/yiyecek. İçecek mi yiyecek mi karar veremedim :)) Ne derseniz artık.
Artık bol fotoğraflı uzun yazımın tarif kısmına geçmek istiyorum.


Nane, maydanoz, domates, salatalık, sivri biber, acı yeşil biber, kırmızı acı biber, soğan,  dereotu ve dereotu tohumu

Otlar ince ince kıyıldı, salatalık rendelendi, domatesin çekirdekleri çıkarıldı ve minik doğrandı, soğan ince ince yemeklik doğrandı, bütün katılacak nane ve dereotu da hazır.

Doğranmış bütün malzemeler yoğurda katıldı karıştırılmayı bekliyorlar :)

Ve malzemeler yoğurtla karıştı..

Bütün olarak katılması gereken biraz nane ve dereotu çiçekleri ve tohumu eklendi. Tohumlar daha fazla aroma için elde ovularak eklendi.

Acısı eklenip 3-4 gün bekledikten sonraki hali.. Artık sofralarda yer almaya hazır..


Aygut
Malzemeler
2,5 kg. yoğurt
Yarım demet maydanoz
Yarım demet dereotu
1 demet nane
Dereotu tohumlu ve çiçekli dalları
4 adet sivri biber, minik doğranmış veya rondoda çekilmiş
1 adet küçük acı yeşil biber, minik doğranmış
1 adet taze veya kuru kırmızı biber, rondoda çekilmiş veya çok minik doğranmış (ben acı kırmızı biber kullandım)
2 adet domates, çekirdekli kısmı çıkarılmış ve ince doğranmış
1 adet büyük salatalık, rendelenmiş
2 adet büyük kuru soğan, ince doğranmış
1 yemek kaşığı kırmızı pulbiber

İstenirse eklenebilecekler; çok az kıyılmış fesleğen, taze kekik, kimyon, karabiber, damak zevkinize göre malzemeler..

Yapılışı
  • Bütün otlar güzelce yıkanır, kurutulur ve nanenin yarısı hariç hepsi ince ince doğranır.
  • Yoğurt geniş bir karıştırma kabına alınır ve çırpılır.
  • Soğan, biberler, domates, salatalık, otlar ve baharatlar yoğurda eklenip güzelce karıştırılır.
  • Dereotu tohumları elde bastırarak ovalanarak eklenir.
  • Dereotu çiçekleri ve nanenin bütün bıraktığımız dalları olduğu gibi katılıp karıştırılır.
  • Karışım, kapaklı bir yoğurt kovasına veya büyük saklama kabına alınır. Kapağı kapalı olarak (taşmaması için büyük bir kapta olmalı ve arada kontrol edilmelidir) oda sıcaklığında 2-3 gün bekletilir. Hava çok sıcaksa buzdolabında 4-5 gün bekletilebilir.
  • Ekşiyen ve mayalanan yoğurtla birlikte tüm malzemeler hafif eriyecek ve aromasını verecektir.
  • Servis öncesi biraz içme suyuyla karıştırılıp koyu ayran kıvamına getirilmelidir.
  • Taneleriyle birlikte yemek istemeyenler süzerek servis edebilirler.
NOT: Rondoda çekilmiş kırmızı biber ve tüm malzemeyle beraber eklenen kırmızı pul biber bekleme süresi sonunda pembemsi bir renk verecektir. Ben pulbiberi servis öncesi eklediğim için benim aygutum daha açık renkli oldu.


Görüşmek üzere.

Sevgiler.

7 Ağustos 2013 Çarşamba

İyi Bayramlar..


Herkese mutlu, güneşli ve tüm sevdikleriyle birlikte olacakları güzel bir bayram dilerim.
Sevgiler..

2 Ağustos 2013 Cuma

Son zamanlarda ben..

Geçtiğimiz süre içerisinde pek buraya uğramadığımı, ama yine de mutfakta boş durmadığımı, birkaç değişik tarif denediğimi yazmıştım.
Yeğenimin yaz tatili için bize gelmesiyle birlikte hayatımda aklıma hiç gelmeyecek bir yemek denedim. Bibimbap! Yeğenim, Güney Kore ile ilgili herşeye epey bir merak salmış durumda. Birlikte Kore dizisi izleyip, Kore yemekleri yediğimiz günler oldu :) İnternette epeyce Kore yemeği araştırmama da sebep oldu. Pek de keyifli geçti bu süre.
Ama önceden uyarayım bunlar anlık çektiğim fotoğraflar. Ve gece, telefonla çekildiler. Pek bir şey beklemeyin görsel olarak (bu konudan sürekli bahsediyorum biliyorum ama, kötü fotoğraf yayınlamayı sevmediğim, ama yine de yaptıklarımı paylaşmak istediğimden, yayınlamak zorunda kaldığım için, kendimi rahatsız hissediyorum. Bir nevi özür olarak kabul ediverin her yazıda bahsedişimi :)
İşte bibimbapımız :) Yumurtanın altında soya sosu ve sarımsakla kavrulmuş etler var. Ama herşeyi sıcak servis etmek istediğim için aceleci davrandım ve yumurtayı üstlerine koyuverdim :)


Bu yemeği yemenin adeti servisten sonra tüm malzemelerin karıştırılması. Bu halini göstermek istemezdim ama, o üstteki güzellik yerken buna dönüşüyor :P Ama çok lezzetli oluyor. Benden söylemesi. Birgün daha güzelini yapıp paylaşmak isterim.


Yine Kore'den devam edelim.. Bu da Kore usulü pancake. Bunun tarifini ayrıca yayınlayacağım.


Kore'den bir başka yemek daha. Ben bunun tadına bayıldım. Haftasonu erkek arkadaşıma da yapacağım.

 
Muzlu, karamelli pay. Ancak tarifin biraz geliştirilmesi gerekiyor :)
Çileği görünce aklıma geldi. Bu yaz yalnızca bir defa çilek alabildim ve 3'te 1'ini kullanabildim. Sonra bir baktım çilek yok ortalıkta. Şok içerisindeyim hala :(
 


Kuzenim ve ailesiyle beraber çok güzel bir yere pikniğe gittik. Cumhuriyet Köy, Reşadiye'de bir piknik alanı. Şimdi bizimkileri de tekrar oraya gitmek için gazlıyorum :)


 
 
Azıcık çay demleyip, limon ve şeftali ile karıştırıp, buzlu buzlu içmeye de alıştım.
 
 
Yeğenim Asya'nın doğum gününü kutladık. Limonata şişelerini süsleyerek biraz daha renk kattım olaya :)
 

 Çikolatalı ve vişneli kekler yaptım. Bazıları dayanamadı beklemeye :)

 
Bir de bol bol kitap okudum. Bir bu kadarını da okuyup ablama geri götürdüm. Meğer özlemişim kitapları :) Elif Şafak'ın Aşk romanını çok beğendim. Beklemediğim ve hiç bilmediğim bir hikayeye dair yazılmış. Aklımdan çıkmayan sahneleri var.
Nefes Nefese de yine öyle çok beğendiğim bir kitap oldu. Geçmişe dair üzücü olayları hatırlatan ve zor zamanlara tanıklık ettiren bir kitap.
Şimdi de Allah Belanı Versin Brokoli'ye devam ediyorum. Çok eğlenceli, hoş bir diyet kitabı.
Ayrıca Bin Muhteşem Güneş'i de okumayanlara tavsiye ederim. Afganistan'da geçen çok güzel bir hikaye. Şimdilerde yine D&R yolları gözükecek gibi bana. Alışınca bırakamama gibi bir huyum var :)
 
 
 
Şimdilik hoşçakalın. Keyifli, güzel ve bol güneşli bir haftasonu dilerim sizlere.
  
 
 
 





1 Ağustos 2013 Perşembe

Fındıklı Pekmezli Kurabiye

Süte bandırılıp, afiyetle mideye gönderilesi bir kurabiye yaptım.
Geçtiğimiz cumartesi günü, ne yapsam diye düşünürken evde bolca pekmez olduğu aklıma geldi. Pekmezli sütü çok seven biri olarak, kurabiye yapar, onu da süte bandırırım dedim :)
İşte buradalar,
 



 
 



Fındıklı Pekmezli Kurabiye
Malzemeler
1 yumurta
3 yemek kaşığı pekmez
1/2 cup tozşeker
100 gr yumuşak tereyağı/margarin
Un
1 paket kabartma tozu
1/2 cup iri kırılmış fındık
1/2 çay kaşığı rendelenmiş muskat
1/2 çay kaşığı tarçın
Dışı için susam

Yapılışı
  • Un ve fındık hariç tüm malzemeleri bir karıştırma kabına alın ve mikserle iyice çırpın.
  • 1 cup unu, kabartma tozuyla beraber karışımın üzerine eleyin.
  • Tahta kaşıkla unu karışıma yedirin ve 2-3 yemek kaşığı kadar daha un ilavesi yaparak, çok sert olmayan bir hamur olacak şekilde yoğurun.
  • Fındığı da ekleyip tekrar yoğurun.
  • Hamura silindir şekli verip susam yayılmış bir kesme tahtasında, hafif bastırarak yuvarlayın. Streç filme sarıp buzluğa kaldırın ve 10 dk bekletin.
  • Hamuru buzluktan çıkarın ve keskin bir bıçakla, 1cm kalınlıkta dilimleyip, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Benim hamurumdan 25 adet kurabiye çıktı.
  • Önceden ısıtılmış 200 derecedeki fırında, altının rengi hafif dönene dek  pişirin.
Afiyet olsun.

Sevgiler..


Tasarım:Sawako Kuronuma