20 Şubat 2011 Pazar

.. ...
....
Yazacak bişey bulamıyorum :(
Aslında herşeyi buraya dökebilecek olsam pembe dizi gibi bir hayatım var. Çok eğlenirdiniz eminim. Merakla beklenirdi bir sonraki yapacağım :))) Ama göz önünde olan hayatım sadece iş, ev, kurs üçgeninde geçiyor. Son zamanlarda buna bir de spor eklendi tabi. Artık bir üçgenin değil de dörtgenin içerisinde, hamster misali koşup duracağım. Hamsterlar bir çemberde koşarlar aslında.. Neyse...
İş hayatımda yenilikler var. Hani sevmiyorum etmiyorum diyordum ya. Aslında öğrenmeye başladıkça ve konulara hakim oldukça güzel gitmeye başladığını farkettim. Sıkıntılar azaldı. Artık çok da işkence gibi gelmiyor. Gerçi bunda maaş zammının da etkisi olabilir :)))
Kursta ise son kura geldim. İngilizcem gerçekten ilerledi. Çok daha iyi anlıyor ve konuşuyorum. Ama direkt bir soruyla karşılaştığımda zınk diye kalıyorum hala. Gerçi o da çok sık olmuyor. Dikkatimi daha iyi verebildiğimde kolay aktarabiliyorum düşüncelerimi ingilizceye.
Evdeki hayatım Defne'den sonra biraz değişti. Defne'nin annesi olan ablamda yiyoruz genelde akşam yemeklerimizi. Önceden yemekten sonra hemen eve gelirdik. Mutfağa girmeye vaktim olurdu bazen. Bazen de pc başında geçirirdim tüm o vakti. Şimdi ise yemekten hemen sonra gelmiyoruz eve :)) Defne'yi seviyoruz, onunla vakit geçiriyoruz. Eve geldiğimizde de eskisi kadar çok vaktimiz olmuyor. Dolayısıyla mutfakta pek sık zaman geçiremiyorum. Onun dışında komşularımızdan acayip şikayetçiyiz. İnsanlar bu kadar düşüncesiz ve dikkatsiz olabilirler mi diye düşünüyorum. Ya da binaları yapan müteahhitler bu kadar mı berbat binalar yaparlar. Yeni bir bina olmasına karşın ne ısı yalıtımı, ne ses yalıtımı hiçbişey yok. Yukarıdakilerin gülüşmelerini ya da aşağıdaki soğlak sesli kızın konuşmalarını dinlemek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden eğer yeniden taşınacak olursam felan mutlaka bu konulara dikkat edeceğimi de kafama not ettim.
Spora ise yeni başladım. Henüz bir düzene oturtamadım ama bu konuda gayretliyim. Zaten spora başlamadan önce birkaç kilo vermiştim kendiliğinden. Şimdi biraz sıkılaşıp bikaç kilo daha vermekte sıra. Bunun için de düzene sokmalıyım o işi hemen. Bu yaz ortalığı sıcaklar değil ben kasıp kavurucam :P hahaa.. Yok be çok iddialı oldu.

Alttakiler bugün yaptığım haşhaşlı ve limonlu kurabiyeler. Arasında da kendi yaptığım limonlu krema var.




Haşhaşlı ve Limonlu Kurabiye

Malzemeler
125 gr. margarin
2 su brd. un
1 su brd. pudra şekeri
1 limonun rendelenmiş kabuğu
2 yemek kaşığı limon suyu
2 yemek kaşığı haşhaş
Yapılışı: Margarini dilimleyip bir karıştırma kabına alın. Pudra şekerini ekleyip bir çatal ile iyice ezerek karıştırın. Unu ve kalan malzemeleri de ekleyip yoğurun. Hafifçe unlanmış bir yüzeyde, oklava ile 2mm kalınlığında açın ve dilediğiniz bir kalıp ile kesin. Önceden ısıtılmış 150 derecelik fırında 10-12 dk. pişirin. 

Dolgu Kreması İçin:  1 yumurtayı yarım limonun suyuyla çırpın. 1 su brd. sütte 1 kaşık mısır nişastasını eritin ve küçük bir tencereye aktarın. Yarım su brd. tozşeker ve limonlu yumurta karışımını da ekleyip, kısık ateşte karıştırarak pişirin. Onu soğumaya bırakıp (arada bir çırpın ki kalıp gibi kalmasın), bir kasede 1 çay brd. kremayı mikserle çırparak yoğunlaştırın. Soğumuş olan limonlu karışımı da ekleyip karıştırmaya devam edin. Birbirine iyice karışıp pürüzsüz bir hal alınca artık hazır.

Kek, kurabiye, tart gibi yiyeceklerde dolgu malzemesi olarak kullanabilirsiniz. Hava almayan bir kavanoza konulduğu takdirde birkaç güne kadar bozulmadan buzdolabında kalabilir. 

Uğradığınız için teşekkürler ;)
Tasarım:Sawako Kuronuma